Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ben... Sizi... Diye başladı. Biliyorsunuz, sizi ne çok... Her zaman öylesine heyecanlı söz ediyordu ki sizden... İşte o, Kolya... Çok seviyorum onu. Ben yoldan çıkarmaya falan çalışmadım onu! Arkamda da yalnızca o kalacak... Kalan çok olsun isterdim, ama kimse yoktu yanımda, hiç kimse yoktu... Bir eylem adamı olmak istiyordum, hakkım vardı buna... Ah, ne çok şey istiyordum! Ama şimdi hiçbir şey istemiyorum! İstemek de istemiyorum! Böyle bir söz verdim kendime, artık hiçbir şey istemeyeceğim. Varsın bensiz arasınlar gerçeği! Evet doğa alay ediyor insanlarla! Sonra alay edecekse ne diye yaratıyor en üstün varlıkları? Öyle yapmış ki, yeryüzünde kusursuz diye bilinen varlığı... Evet, öyle yapmış ki, o kusursuz varlığı insanların karşısına çıkarıp ona onca kanın akmasına neden olan şeyleri söylemek görevini vermiş. Hem akan kan o kadar çok ki, bir seferde akacak olsaydı, tüm insanlığı boğardı! Oh, iyi ki ölüyorum! Belki ben de öyle korkunç bir yalan söyleyebilirdim! Bakarsınız buna doğa zorladı beni!.. Kimseyi kötü yola itmedim ben... İnsanların mutluluğu için, gerçeğin ortaya çıkması, yücelmesi için çalıştım... Penceremden Meyer'in evinin duvarına bakarken, yalnızca on beş dakika konuşup herkesi, herkesi inandırmayı düşündüm hep ve ilk defa hayata karıştığımdaysa... Diğerlerini değilse bile sizi buldum karşımda! Ama sonuç ne oldu? Bir hiç! Beni küçümsediniz! Demek bir aptalım, kimsenin işine yaramayan, gereksiz biriyim, demek zamanım geldi artık! Hem arkamda en küçük bir anı da bırakamadım! Ne bir ses, ne bir iz, ne bir eser... Tek bir düşünceyi bile yayamadım!.. Gülmeyin bu aptala! Unutun gitsin! Hepsini unutun... Unutun lütfen, bu kadar acımasız olmayın! Biliyor musunuz, şu verem olmasaydı, kendimi ben öldürebilirdim...
Sayfa 378Kitabı okudu
··
806 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.