hey! gidip geliyorum bu çöllerde
kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
hiç aldırmadan benim esmer sevdama
geviş getiriyorlar ufuklara bakarak
ben kaçıp yesrib’e sığınıyorum
yesrib bahane bir kitaba sığınıyorum
dağda, ovada, badiyede okuduğum hep ‘elif’
elif diyorum sitare sineme elif çekiyorum
‘ah minel aşkı ve halatihi…’
çok eski bir gerçektir bu biliyorum.