Bir bozkır kadar eski, yalnız, sahipsiz, bir bozkır kadar içli, yalın, temiz, yiğit, dokunan, öksüz, yalvaran, bir tür sahipsizlik kokan fukaraca çığlıkları içimizin el değmemiş alanlarına gönderiyor, oradan tekrar ona, onun üfleyeceği solukların karıştığı havaya dönüşüyor, kulaklarımızı yakıyor, duygularımıza dokunuyor, anılarımızın üstünden kayıyor, toprağın derinliklerinden gelen hazin, köklü bir duyuşu güçlendiriyordu içimizde.