Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

129 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitaplar, hayatınız boyunca hiç muhatap olma şerefine ulaşamayacağınız insanlarla(üstatlarla) muhabbet etme imkanı sağlayan aracı dostlardır. Bu sebeple bir başkası ‘Kitaplar, binbir gözlü olmayı sağlar!’ demiştir. Onca seçilmiş insanın muhabbetini iştirak etmiş bir insan nasıl tek gözlü olurdu ki zaten. Hoş seçilmişlik de bundan ziyade açıklanabilir mi zaten! ... Malum eser ‘Sokratesin savunması’ adlı eserin devamı hüviyetinde. Bazı dostlar “zamansal olarak öncesini anlatmasına rağmen nasıl devamı olabilir?” diye sorabilirler. Hakları var ve haklılardır. Lakin anlamın sondan başa giderek oluştuğunu, insanın sonda olduğunu irfaniyet bilgisiyle tescillemiş olanlar, bu eseri neden ısrarla Sokrates’in Savunması’nın akabine yerleştirdiğimi idrak edeceklerdir. Elde problem olmazsa, çözüm de olmaz. Dolayısıyla ilk çözüm değil, problem vücut bulmalıdır ki problem çözümünü yaratabilsin. (Bu mantıkta platoncu anlayışın bizatihi kendisidir.) Bu nedenle denilmelidir ki bu eserin devam olarak görülmesindeki görüş de platoncu anlayışa aittir. ... Yunan klasik edebiyatına aşina olmayan okuyucular için aleni olarak ifade etmemiz gerekir: Yunan klasik edebiyatı, dialoglar ile hakikati ifade etmekte mahirdir ve bu yönüyle kaleme alınmış eserler revaçtadır. Dolayısıyla malum eser de aynı yöntem ile vücuda gelmiştir. Baş karakter yaratıcısının üstadı olan Sokrates’tir. Lakin Sokrates bu eserdeki düşünce tarzı ve sonuca bağlayan nasihatçı yönüyle daha çok yazarın sözcülüğünü yapacaktır. Bu yönüyle de diyebiliriz ki bu eser, Platon’un ustasından aldığı daimonlarıyla kendisini yarattığı ilk eser olma özelliği taşır. ... Say yayınevi diğer yayın evlerinden farklı olarak, klasik eserlere eserin 5’te 1’i oranında mukaddime (giriş yahut tanıtım) bölümü koyuyor. Bu; okuyucunun, konuyu, yazarı, yazarın düşünce dünyasını ve olayın gerçekleştiği dönemdeki fikriyat yapısını analiz ederek bir ön hazırlıkla okumaya başlamasını sağlıyor. Dolayısıyla bu mukaddime bölümünden sıkıldığını ifade eden arkadaşlarım bulunsa da; biz özellikle ‘bu dönemden o dönem düşünülerek o dönemin anlaşılması engellenmemeli’ tarihi ilkesince, say yayınevinin mukaddimelerini taktir ediyor ve faideli buluyoruz. ... Eserin dil yalınlığına gelince; bir çok klasik felsefe eserlerini tercüme eden yayınevlerine göre say yayınevi bunu en sade şekilde yapıyor. Belirli bir kitleye hitap etme muradından ziyade herkese hitap edebilme arzusu taşıdıklarını düşünmekteyim. Bu, platoncu felsefenin aristokratik felsefeci anlayışına ters olsa da, mevcut dönemin felsefe anlayışına uymaktadır. Bu fırsatla Platonu aştığımızı değil, kısmen de olsa şerh etmeyi bıraktığımızı ifade edebilirim. Ayrıca eser, karşılıklı konuşma tarzında kaleme alınmasından sebep belki yıllardır en çok unuttuğumuz şeyi hatırlatıyor: Soru sormayı. Artık eserler, soru olmaksızın cevap veriyor. Özellikle, en popüler ve akademide en çok değer gören felsefi eserlerinde bundan nasibini almış olması bir hayli üzücü. Hoş bu durum yıllardır felsefenin ölüp yalnızca temellendirmenin bulunduğu akademi için fazla şaşırtıcı olmasada, istisnaların dahi kaideye muhalefet etmeyişi bizleri ziyadesiyle üzüyor. ... Platona gelince; Platon, Hz.Peygamber için Hz Ali ne ise, Şems için Mevlana ne ise Sokrates için odur. Yani Sokrates’in anlaşılıp anlatılmasında en yetkin öğrencisi olmakla beraber ondan sonra özgünleşerek üstadının elindeki bayrağı devralan ve onu dahada ileriye taşıyan en kıymetli talebedir. Sokratesi aşmasını sağlayan sıfatı ise üstadı Sokrates’in aksine zihinlerde sadece soru işareti bırakmayıp muhatabını yeterince düşündürdükten sonra kesin olmadığını ifade ederek cevaplar vermesidir. (Bu cevaplarıyla bizdeki mutasavvıflarıda ziyadesiyle etkilemiştir.) Dolayısıyla; bu eser ve Platon için ifade edebileceğimiz en net yorumu: ‘Platon’un üstadı Sokrates’in diliyle, yine Sokrates’in sorduğu sorulara cevap aradığı ve kısmen cevapladığı ve cevaplarıyla temellendirdiği felsefesinin temel eseridir!” yapabiliriz. ... Bugünün temel sorularının temelini oluşturan problemleri temaşa ederek yeni fikirleri keşfedeceğiniz, belkide fikriyatınızı yeniden temellendirip en başından oluşturmanıza imkan sağlayacak bu eseri tüm kitap severlere kesinlikle öneriyorum. Şahsen, bazı kitapların bitmesiyle elde ettiğimiz bittiğine dair o rahatlama, bu eser için bitmemesiyle kaim. O kadar yavaşlattım ki eseri, bir cümlesiyle saatlerce tefekkür edebiliyorum. Umarım okuyarak kendinize, benliğinize, dimağınıza muazzam bir hediye armağan edersiniz. Muhabbetle.
Phaidon
PhaidonPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 2013803 okunma
·
1 artı 1'leme
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.