Gönderi

207 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Sevgili Ahmed abi; Sen nettin bana böyle? Sen, keçi yavrun, çekirgen, uçan kuşun, akan suyun, dünya gözün, dikili ağacın, dostun, biricik Leylin’i nasıl böyle güzel sevebildin? Sen gideli dünyamız çok değişti. Sen Leyla’ndan sümüklü peçetesini isterken şimdiki Leyla’ların ağzını burnunu kırıyorlar. Sen O’nu salt sevgi ile severken, şimdi “seviyoruz” diyen sevdiğini öldürüyor Ahmed Abi. Senin gibi sevene günümüzde “deli” diye bakıyorlar, çünkü onlar sevmenin sadece “sahip olmak” ile ilgili olduğunu düşünüyorlar. “Sen benimsin” demeyi ne çok seviyor onlar. Özgür bırakarak sevmeyi bilen insan çok az onların içinde. En çok bir bedeni seviyor onlar, senin gibi dokunmadan sevmeyi bilen yok denecek kadar az. Herkes sevdiğinden bir şeyler bekliyor. “Seninle, yüzyılların hayvan ötesi tutukluğuna ve donan insan düşüncesine bir can, bir haysiyet verebiliriz gibime geliyor. Yalansız, riyasız, çıkarsız bir haysiyet.” diyorsun Leyla’na ama burada her şey daha kötüye gidiyor. Öyle kötü ki, şimdi senden elli tane doğsa bunun değişebileceğinden ümidim yok. Argo sözcüklerden nefret ederim ben, ama sen öyle büyük bir şairsin ki yazdığın her sözcükte güzellik buldum ben, kimi zaman güldüm, kimi zaman Leyla’yı kıskandım çokça da hüzünlendim mektuplarında. Dünyanın ve zamanın bir yerinde senin olmuş olman, senin gibi güzel bir adamın var olmuş olması beni mutlu etti aynı zamanda. “Bu bok hengâmede, bu deliler, aptallar, eşekzadeler ve kısırlıklara rağmen” iyi ki kitapların varmış. O güzel kalbinden öperim Ahmed abi, “Öperim oğlu öperim.”
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,4bin okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.