Bir insanın karısı demek, o insanın ilk göz ağrısı, yaranı, yoldaşı, hısmı demek.
Sofralarımız olurdu, aynı tatların başına oturur, ağız ağıza komşu olur yerdik. Araya ölüm girince, her şey düş oldu. Bir odalı evimde tek kanadım benim şimdi. İçerde kimim, kimsem yok. Eşyalar var yalnızca. Onların da dilleri olmaz, konuşamazlar. Onlar da ömürlerini doldurmuşlar benim gibi. Eşya deyip geçmemeli. Onların da geçmişleri, gençlikleri, anıları vardır. Zamanla onlar da sahipleriyle birlikte yaşlanır ölürler, onca eskilikleri, geçmiş kokularıyla baş başa kalırlar. Bu denli eskimiş, dilsiz, soluksuz, tozlu bir evde insan olarak başka bir ses ararım hep.