Gönderi

Erzurum'a geldiğinde cebinde sekiz yüz lirası vardı..
Paşa, para ile meşgul olmaktan hoşlanmazdı. Alışveriş etmeyi ve her türlü gelir ve giderle meşgul olmayı bana bırakmış, sekiz yüz lirasını da yine bana vermişti. Bunun içindir ki, para mevzuunda sıkıntılı vaziyette idik ve cepten yiyorduk. Paşa : - Hazırlığımız tamamlandı mı, Ağustosun tam yirmi doku­zuncu günü hareket edebiliyor muyuz? Dedikçe, adeta beynim burgu ile delinircesine zonkluyor, gözlerim: - Parrrra!. Diye kararıyordu. Paşanın azim ve cesaretini kırmamak için ona: - Ne ile gideceğiz, para nerede?. 'de diyemiyordum.
Sayfa 169 - Türk Tarih Kurumu
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.