Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Birbirinden çok farklı iki karakter tek vücutta
1886 yılında yayımlanmış olmasına rağmen bilinçdışı kavramı henüz ortalarda yokken, Stevenson bu eserinde bilinçdışı benliğimizi yansıtmış. Freud bu bilinçdışı kuramını ortaya atmadan önce tabi... Robert Louis Stevenson'ın gördüğü bir rüyadan etkilendikten sonra "iki adam birden olan bir adam hakkında yazmak istiyorum." diyerek iyi olmanın zorluğu ve kötü olmanın çekiciliği üzerine yazdığı fantastik, gerilimli mini bir psikolojik roman. Okuduğum en iyi fantastik ve modern klasiklerden biri oldu bu kitap. Az biraz Spoiler içerebilir! Dr. Jekyll erdemli olmaya çalışan, içindeki gerçek duyguları bastırmaya çalışan bir adam. Hepimiz gibi biri işte. İçinde kötülük barındıran ama toplum tarafından hep iyi görülmek için bu kötü taraflarını içinde bastıran bir kişilik. Birden bu bastırdığı duygularını farkedip kötü kişiliğini ortaya çıkartıyor(ilaçla). Başlangıçta bu kötü kişiliğe bürünmek onun için zor olsada giderek bu kötü kişiliğinin özgürlüğünü ve günah işlemenin hazzını tattıktan sonra bu kötü karaktere bürünmesi giderek daha kolay oluyor. Hatta ona büründüğünde kendini daha genç ve dinamik hissediyordu. Fakat tabi bu kötü karaktere dönüştüğünde yüzü bakılmayacak kadar çirkinliğe bürünüyordu. Çünkü birde şöyle birşey var ki bizim sevdiğimiz, sevmediğimiz, iyi veya kötü bulduğumuz şeyler o şeylerin kendileriyle ilgili değil de kendi içimizde barındırdıklarımızla ilgili. Yani bize bağlı. Açıkcası yaptığın şeye dönüşüyorsun. Dr Jekyll de işte bu içinde barındırdığı kötü şeyleri oluşturduğu Hyde karakterine yüklüyor, tabi o da kendisi. Bu karaktere ilaçla dönüşüyor. Ama ilerleyen zamanlarda kötülük yaptıkça ilaç kullanmadan, istemedende olsa kendi kendine Hyde'a(kötü karaktere) dönüşmeye başlıyor. Uyandığında kendini Hyde olarak buluyor. Çünkü yaptığı kötülükler içinde kök salmaya başladığında kişiliğinin büyük bir bölümü Hyde oluyor. Hepimiz dürtülerimize yenik düştüğümüz o durumlara alıştıkça artık bizim kimliğimiz o oluyor. Düşündüklerimiz, hissettiklerimiz, konuştuklarımız, yaptıklarımız buna dönüşüyor. Ve bize bir süreden sonra bu normal gelmeye başlıyor. İşte bu kitapta da tek bir insanın içindeki iyi ve kötünün savaşını izliyoruz. Kitabı bitirdiğimde aklıma şu soru geldi. Jekyll olmaya devam mı etmeliyiz? İçimizdeki bu Hyde'ı bastırmalı mıyız? Aman dışarı çıkmasın. Toplum tarafından dışlanmayayım da gerçek hissettiklerim içimde dursun diye mi yaşamalıyız? Tatmin olmadan tabiki. Çünkü gerçek hissettiklerini içinde bıraktığın sürece hep bir tatminsizlik yaşıyorsun. Diğer bir seçenekse; tamamen Hyde olup içimizdeki kötü arzuları, emelleri ortaya çıkararak mı yaşamalıyız? Canavarca...Hayvanca... Bence ikisine de engel olamayız bunu kabul etmemiz gerekir ki. Hyde'ı görmezden gelirsek(içimizdeki bu çılgın birikintiler bir gün volkan gibi patlar). Çünkü bu kötü tarafımızdan ne kadar kaçınırsak kaçınalım hep bizimle birlikte var olacak. O yüzden bu tarafımızı kabul ederek yaşamalıyız. O kötü tarafımızın tasmasını elimizden yitirmeden kontrolü sağlamaya çalışarak yaşamalıyız. Arada bir Hyde yoklayacak bizi. Bu tabiki benliğimiz için normaldir ama tamamen tasmasını bırakırsak Hyde bizi hayatımızın sonuna kadar kendi emellerine esir edebilir. Jekkly daha baskın olmalıdır. Jekkly eline tasmayı alıp Hyde'ı eğitmeye çalışmalıdır. Böyle bir tarafımızın olduğunu bilmek bizim daha gerçekçi yaşamamızı sağlar. İyi ve kötünün savaşı içimizde hep olacak. Daha çok iyinin kazanması ve kontrolü elinde bulundurması dileğiyle, iyi okumalar.
Dr. Jekyll ile Bay Hyde
Dr. Jekyll ile Bay HydeRobert Louis Stevenson · İş Bankası Kültür Yayınları · 201520,1bin okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.