Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
·
Puan vermedi
Priest ve Batı Filozofların Zihin Hakkında Teorileri
Priest ve Batı Filozofların Zihin Hakkında Teorileri ☆ ☆ ☆ Zihin ile beden iki temel biyolojik ve birbiriyle uyumlu varlıktır. Zihin görülmeyen hücrelerden oluşurken, beden kimliğimizi gösteren ve hareket etmemizi sağlayan bir varlıktır. İnsanlık düşünce tarihine baktığımızda zihin nedir, zihin ile beden arasında ki ilişki tam olarak nedir? Gibi sorular cevap aramıştır. Bu sorular tam bir cevaba kavuşamamakla beraber insanlık düşünce tarihi bir yığın fikir, teori bırakmıştır. Oxford Üniversitesi Felsefe Fakültesinde öğretim üyesi olan Stephen Priest, “Zihin Üzerinde Teoriler” kitabında Batı düşünce geleneğinde önde gelen belirli filozofların zihin-beden sorununu bir çözüme kavuşturmak için neler söylediklerini ele alıyor. “Zihin Üzerine Teoriler” zihin-beden sorununa önerilmiş farklı bir çözümü ele alan sekiz bölümün vücut bulmuş halidir. Bazı filozoflar zihin-beden ilişkisini karmaşık birer fiziksel nesne olduğunu düşünüyor. Bazıları da birer ölümsüz ruh olduğumuzu düşünürken kimi filozoflar hem zihin hem de fiziksel özelliklere sahip olduğumuzu düşünürler. Bu düşüncelerin dayanakları ise din, doğa bilimleri ve evrenin katıksız bilmecesidir. Priest, bu kitabında seçici davranarak “zihin-beden sorunu" hakkında bir meseleyi bir tarafa bırakıyor. Bu mesele: zihin felsefesi, psikoloji felsefesi, bilişsel bilim ve yapay zekâ alanlarında ki zihin-beden sorunudur. Bunun yerine zihin-beden sorununu karmaşık birer fiziksel nesne veya benzeri olup olmadığına ilişkin metafizik soruya, filozofların çözüm bulma girişimleri üzerinde yoğunlaşıyor. “Zihin Üzerine Teoriler” zihin-beden ilişkisine dair bir arayış kitabıdır. Priest, bu arayışa karşılık kendi fikrini kitabın sonuç kısmında bahseder. Priest, kitabına “Düalizm”in zihin-beden sorununu çözüm yaklaşımları nasıl olduğu konusunda açıklamalarla başlar. Düalizm iki tür töz bulunduğunu öne süren kuramdır: Zihinler ve fiziksel nesneler. Zihin, maddesel olmayan ruhsal bir tözüdür, fiziksel nesne ise tümüyle maddesel, zihinsel olmayan bir tözdür. Düalist bakış açısına göre bir kişi hem bir zihne hem de bir bedene aynı anda sahiptir. Başka bir deyişle bir kişi kendi zihnidir oysa kendi bedenine sahiptir. Yine buradan, kişinin, beden varlığını yitirdiğinde de var olmaya devam edebileceği anlaşılmasıyla; zihin varlığını yitirecek olursa, kişi zorunlu olarak varlığını da yitirmektedir. Batı felsefe geleneğinde oluşan düalizmin zihin-beden ilişkisine yaklaşımını Priest böyle özetler. Mantıksal Davranışçılık kuramına göre zihinsel bir hâl içinde bulunmanın aslında davranışsal bir hâl içinde bulunmakla aynı şey olduğunu öne sürer. Düşünmek, ümit etmek, gözlemlemek, hatırlamak vb bunların hepsi ya birer davranış olarak ya da bu davranışları sergileme eğilimine sahip olmak şeklinde anlaşılmak istenmiştir. Bu başlıkta Priest, Carl Hempel ile Gilbert Ryle görüşlerini ele alıp inceler. Priest, Zihin-beden sorununu bir dizi soru üzerine olan tartışmayla çözüleceği kanısındadır. Bu sorular: Zihinler nedir? Bir şeyin ‘zihinsel' ya da ‘fiziksel’ olduğunu söylemek ne anlama gelir? Düşünmek nedir? Bilinç nedir? Öznellik nedir? Bireysellik nedir? Kendilik nedir? Madde nedir? Priest, zihin hakkında bir şeyi söylemek bu şeyin düşünme yeteneğine sahip olduğunu söylemek olduğunu savunur. Dahası bir düşünme yeteneğine sahip olmak bir zihin olmak için hem zorunlu hem de yeterlidir; dolaysıyla eğer x diye bir şey varsa ve x, düşünme yeteneğine sahipse buradan mantıksal olarak çıkan sonuç en azından bir tane zihnin bulunduğudur. Eğer x diye bir şey varsa ve x düşünme yeteneğine sahipse değilse buradan mantıksal olarak çıkan sonuç x'in bir zihin olmadığıdır. Priest, kısaca, x bir zihindir ya da zihin sahibidir demek x'in bir düşünme yeteneğine sahip olduğunu anlatmaya çalışır. Düşünmek nedir? Sorusunda düşünmek diye adlandırılan etkinlik çeşitliliği olağanüstü geniş olduğunu söyler. Ancak bazılarını şöyle açıklar: derin düşünmek, tahmin etmek, karar vermek, hayal etmek, hatırlamak, hayret etmek, niyetlenmek, inanmak, inanmamak, düşünceye dalmak, anlamak, kestirmek ve içgözlem yapmak. Priest kitabının sonuç kısmında, zihin-beden sorununun çözümü, düşünmenin beynin bir etkinliği olması ve deneyimin fiziksel ortamın bir fenomenolojik dönüştürümü olduğunu savunur. Bu, birçok metafizik sorunu çözülmemiş olarak bıraksa da, en azından zihin-beden sorunu onlardan biri olmadığını savunur. Stephen Priest, Zihin Üzerine Teoriler, Litera Yayıncılık, cev Ayhan Dereko, 2. Baskı 2019 İstanbul. Yunus Özdemir
Zihin Üzerine Teoriler
Zihin Üzerine TeorilerStephen Priest · Litera Yayınevi · 201826 okunma
··
212 görüntüleme
Hazinetü‘l-hayal okurunun profil resmi
Güzel yorumlama tebrik ederim👍🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.