"Baktın ki tersine giden şeyler var, imâlı hareketlerden vazgeç. Başkasını delirterek bir yere varamazsın.
Sonunda kendin de sıyırır gidersin.
Baktın ki hiçbir şey doğru anlaşılmıyor.
Kenara çekil, ortalığın durulmasını bekle.
Baktın ki fitne fücur almış başını gidiyor.
Hâlden hâle girmek yerine şimdi olduğun şeyden bir adım geri git. Ayaktaysan otur, koşturuyorsan dur.
Bir şey yap, bir şeyler yap.
Ama hâllerden hâllere girme sakın.
Baktın ki kimsenin seni anlayacağı yok. Kendini parçalamaktan vazgeç. Bu karambolde kimsenin seni kavraması mümkün değil. Acele etme, bekle biraz.
Baktın ki en yakın bildiklerin kaynayan şu yanan kazanı harlayanlar arasında. Onları kendi bildiklerine havale et. Sen o kazandan da, oradaki odunlardan da, ateşe üfleyenlerden de uzak dur.
Baktın ki bu dünyanın tadı kaçmıştır. Dert etme, yorma kendini. Dağılmanı bekleyenleri sevindirme. Ayakta kalakalmış biri varsa ona yaklaş. Elinden tut, beraber yürü. Yoksa elini açıkta bırak, biri tutacaktır. Yoluna devam et.
Baktın ki ben bile seni anlamıyorum. Takma kafana. Doğru yol sayıyla açıklanmaz, istikamet belirlemek bir noter işi değildir.
Baktın ki kendi öz nefsine güvenin kalmamıştır.
Vardığın yere varmışsın.
Gözün aydın olsun, orası senin dünyandır.
Bu senin için hak ettiğin bir armağandır."
| Necati Subaşı
··
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.