"Cincinnatus
Kömür karası, saydamsız Cincinnatus..."
İşlediği bir suçtan dolayı idam cezasına çarptırılan Cincinnatus'un tek başına tutulduğu bir şatoda geçen günlerini anlatıyor.
***Kitabı okurken her şeyin bir dekor olduğunu düşünüyorsunuz. 'Bunların hepsi şaka' gibi bir cümle aradım açıkçası. ( değilmiş)
Şatoda yaşadığı içsel yolculuğu, ölüm korkusu, olaylara karşı tepkisizliği ve pasifliği çok dikkatimi çekti. Hele ki Celladının ona şaka yapmasına karşı tepkisizliği... "Ne oluyor ulan!" dememesi... ***
Fakat bazı yerlerdeki derin duygusuzluğunu çok iyi anladığımı düşünüyorum.
Aslında hepimizde Cincinnatus'dan az da olsa bir parça var.
Cincinnatus!
Bir cinnetin hikayesi...