Edebiyatın, felsefenin ve politikanın bireşimiyle oluşturulmuş, Kendinden sonraki edebiyatçıları etkilemiş büyük yazardan çok büyük bir eseri hatmetmenin buruk mutluluğu içerisindeyim. 19. Yüzyıl Rusya'sının o karışık siyasi döneminde Dostoyevski, I. Nikolay'ın baskıcı rejimine muhalif olan ve popülist sosyalist ideolojiyi savunan Petraşevski topluluğuna üyedir. Fakat batı kaynaklı devrimci fikirlerin yayılmasına yol açacak toplumsal biçim değişikliğinden korkan Çarlık yönetimi, 1849’da Petraşevski Grubunun dağıtılmasını ve grup üyelerinin tutuklanmasını ister. Dostoyevski tutuklanır ve kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün cezasına çevrilir. İşte bu Sibirya sürgünü onun ideolojik düşüncelerinin değişiminin vesilesi olur. Gençliğinde sosyalist toplumcu fikirleri benimseyen biriyken, Çarlık yanlısı, daha inançlı biri olur. Bu değişimin temelinde yatan şey ise, “Ölüler Evinden Anılar” romanında da kaleme aldığı gibi hapis yıllarında görmüş olduğu insanlar ve hayatlarıydı belki de. Zira sürgün sırasında Hapishanede okunmasına izin verilen tek kitap olan Yeni Ahit’i okuyarak zamanını geçirmektedir. Hapishane hayatının acılarını az da olsa dindirmeye yarayan bu kitap, aynı zamanda İsa’ya da yepyeni bir inanç ile bağlanmasına ve İsa’yı, günahkar insanları hayata kazandırabilecek tek güç olarak görmesine yol açmıştır. Ayrıca, hapishane ortamı Dostoyevski açısından horlanan ve acı çeken insanları daha yakından inceleme fırsatı sağlayan zengin bir ortam olmuştur. Bu anlamda Ecinniler'i okumadan önce Ölüler Evinden Anılar kitabını okumak bu ideolojik değişimi anlamak açısından daha faydalı olacaktır. Dostoyevski “Ecinniler”de ateist sosyalizmin yükselişe geçtiği bir dönemi anlatmakta ve bu siyasal ve metafiziksel sistemin insanları nasıl bir boşluğun, kaosun ve şiddetin içine yuvarladığından bahsetmektedir. Ona göre her ulus kendi inanç ve öz benliğiyle yaşar, kendi inancından ve tanrısıdan vazgeçip başka ulusların inancını kabul eden milletler yok olmaya mahkumdurlar. Bu görüşleri özellikle diyaloglar üzerinden sarsıcı bir biçimde yansıtır yazar. Zaten onun romanlarının gücü (bana göre) diyaloglarına dayanmaktadır. Edebiyatın en güçlü diyalogları şüphesiz Dostoyevski tarafından yazılmıştır. Eserin sayfa sayısının fazla olması çoğu okuru korkutabilir, kesinlikle gözünüz korkmasın, zira her sayfasını merakla çevireceğiz, size farklı bakış açıları sunan, sizi sorgulamaya iten bir kitap olacak Ecinniler. Son yıllarda okuduğum en iyi yapıt, evladiyelik bir kitap, sizden sonraki nesle en büyük miras... Abartmıyorum... Israrla tavsiyemdir.

EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,6bin okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ecem İspir