Duygularım ile efkarımın birbiriyle uyum sağladığını düşünüyordum. Artık ne mutlu ne de üzgün idim. Günde on iki saat çalışarak hayatımı kazanmaya, ekmek parası bulmaya mecburiyetim olmadığı gibi, meşru ve gayrimeşru bir şekilde zengin olmak ihtimalim de yoktu. Düşünmenin o insan elinde olmayan belirsiz hızıyla hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum.