Gustav Meyrink'in kaleminden çıkan, okuduğum ikinci eserdi. Golem'in gizemli ve anlaşılmaz havasından dolayı yazarın üslubunu pek anlayamamıştım, bu kitapta Meyrink'i daha iyi anladığımı düşünüyorum. Kitap üç kısa hikayeden oluşuyor. J.H. Obereit'in Zaman Sülüklerini Ziyareti - 8/10 Kardinal Napellus - 8/10 Ay Biraderleri (Bir Belge) - 9/10 Zaman Sülükleri hikayesi konu bakımından oldukça değişikti, dolayısıyla bu kadar kısa bir hikaye olmasına rağmen etkilendim ve etkilendiğime şaşırdım. Konusunu tek cümleyle anlatacak olursam eğer, yazar sizi yaşam ile ölüm arasında bir dünyaya götürüyor. Kardinal Napellus da yine Meyrink tarzı, okült bir atmosfere sahip, değişik konulu bir hikayeydi. Burada da yaşam ve ölüm temaları mevcuttu. Okuması biraz daha zordu. Özellikle son hikayede yazar, kendi hayatından fantastik bir anı anlatıyor gibiydi. Sonu oldukça güzeldi. Hepsi de kısa olmasına rağmen değişik gizemli-fantastik-okült havalarıyla sürükleyici ve yer yer de düşündürücü. Golem'deki düş ve gerçeklik arasındaki anlaşılmazlık bu hikayelerde de mevcut. Yazar doğaüstü ögeleri günlük olaylara yedirirken dönemin Sanayi Devrimi'nin makineler ve insanlar arasında yarattığı değer farkına değinmeyi de ihmal etmemiş ayrıca ve bunu çok güzel cümlelerle dile getiriyor. Meyrink hem hayal gücünü hem de anlatımını beğendiğim, bana kalırsa hem çağdaşları hem de günümüz dünyasında herkesten ayrılan bir yazar.

Kardinal NapellusGustav Meyrink · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016247 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

tugce