Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul. Birbirinden güzel, tarih dolu beş şehir. Ne güzel anlatmış Ahmet Hamdi.. Bir Selçuk’un Konya’sı, bir Osmanlı’nın Bursa’sı, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul’u alıp götürüyor yazıldı, yaşandığı döneme. Tanımadığımız, adını duymadığımız ve hiç göremeyeceğimiz tarihin önemli karakterleri öyle güzel resmedilmiş ki sanki karşımda gibi. Şehir şehir gezerken aklımda tek bir düşünce ben de orada, o anda olabilsem.. Gerçi Ahmet Hamdi yazarken sen zaten o anı yaşıyorsun ancak gerçekten orada olma hissi tüm benliğini ele geçiriyor. Erzurum’a her gidişinde fark ettiği değişiklikleri sen ondan önce fark ediyorsun. Bursa’nın elinden alınan başkentlik vasfını anlatırken Bursa gibi kırılıyorsun, Konya’da Selçuklu sabahından Moğol egemenliğine uyanıyorsun. İstanbul’un kahvelerini gezerken sana eşlik eden tarihçiler, yazarlar, şairler ile sohbet etme imkanı buluyoruz. Ankara’da ise Milli Mücadele yıllarını tekrar tekrar yaşayarak bağımsızlığı tüm vücudunda hissediyorsun. Kısacası bu kitap ile pek çok dönemi, pek çok duyguyu aynı anda yaşıyorsun.