Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hain içeriden olunca, huzur kilit tutmuyor!
Kaymakam şişman, katmer katmer gerdanlı, sis, patlak hindi, Kaslar alnında büyük bir kıvrıt yapardı. Kısa boylu, soguk mu soguk bir adamdı. Tam bir Osmanlıydı. Başından fesi daha dün atmış, sapkayı eğreti giymiş gibi ter-ü taze bir Osmanlıydı Mustafa Kemal'e içten içe deli gibi kızıyor, kızgınlığını da açığa vuramadığı için kudurmuşluğu arttıkça artıyor, Mustafa Kemal'e asker oldular, Yunanı denize döktüler, Padişahı kovdular diye köylülere de çok kızıyor, bütün hıncını onlardan alıyor, bazan gözünün kestiği, Mustafa Kemal'e düşmanlığını bir iyice anladığı bir yobaz geçirirse eline içini ona bir döküyor, bir döküyor, saatlarca konuşuyor, Osmanlıyı, Abdülhamit Hanı, Vahidettin Hanı anlatıyor, bu mavi gözlü şeytandan bir gün kurtulacakları üstüne imanını tazeliyordu. "Yavuzun, Kanuninin, Fatihin güzel vatanı bunlara kalmayacak," diye bağırıyordu. "Bu ne idüğü bellisiz kişilere... Bu eşkiyalara, bu Bolşeviklere kalmayacak... Bu günler arızi günlerdir. Düşmez kalkmaz bir Allah... Kalmayacak! Bu yeşil gözlü, saribaş yılan mahvolacak. Bu toprakları İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar gelip işgal edecekler. Onlar, o Bolşevikler, o ayaktakımı, o sürüngen alçaklar bu vatanda hükümran olamayacaklar. Bu kafirler." Mustafa Kemal düşmanlarına sonsuz umut dağıtıyordu. Beş vakit namazını hiç kazaya koymuyordu.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.