Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
"Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır"
Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruluşunun 97. yılına gelmiş, tarihte kurulan 17. Türk devletidir. İlk Türk devletinden bugüne kadar 75 lider görmüş, birçok farklı kıtada devlet kurmuş, birçok farklı kıtaya hüküm sürmüştür. Günümüzde hala kullanılan onluk sistemi geliştiren Metehan'dan, kapılarını açtığı yurdumuz Anadolu'yu Türkleştiren Alparslan'dan, İstanbul'un fethiyle hem Türk hem İslam dünyasına büyük katkılar sağlayan Fatih'ten, düşmanı denize döküp yurdu temizleyen Atatürk'e kadar tarih çoğu kez Türk'ün zaferine sahne olmuş ve tarih Türk'ün kalemiyle yazılır olmuştur. Yazılan onlarca tarihten birisi de Selçuklu Devletidir. Selçuk Bey tarih sahnesine çıktığında gücünün sınırlarının Bizans'a dayanacağı biliyor muydu? Alparslan, komutasındaki orduyla Malazgirt Ovası'nda Bizans'ı mağlup ettiğinde bir gün bu topraklardaki zulmü tamamen yok edecek arslan bir alp geleceğini biliyor muydu? Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar sancağın dalgalanacağına, Türk adının anılacağına ihtimal veriliyor muydu? İşte tarih sahnesine çıktığı ilk andan beridir süregelen yolculukta farklı cismani bedenlere bürünmüş olan düşman kuvvetleri ayak izlerimizi silmeye ve bizi sahnelediğimiz tarih oyunundan atmaya çalışıyor. Ama bilinmeyen bir gerçek var ki tarihimiz farklı gibi görünse de, takvimler başka başka mevsimlere işaret etse de Türk tarihi birbirinden ayrılmaz parçalarla bir bütündür. Bu kitapta da bu parçalardan birisine değinmiş değerli yazarımız. BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ Bir Türk için kabul edilemez olan tek şey esaretti. Selçuk Bey de bu uğurda yola çıkmıştı. Baskılardan uzaklaşmış ve kendi adına devlet kurma yoluna girmişti. Oğullarıyla birlikte birçok unsura karşı mücadeleye katılmışlardı. Daha sonra ardından gelen torunları Tuğrul ve Çağrı kardeşler ise ülkeyi kardeşçe yöneterek devletleştirme yolunda çok büyük adımlar atmışlardı. Aralarındaki iş birliği ve kendilerindeki güç, azim, kararlılık ile Selçuklu Devleti'ni Büyük yapma yolunda ömür vermişlerdi. Daha sonra tahtın yeni varisi Çağrı Bey'in oğlu Alparslan eldeki sınırları korumak dışında daha çok yer fethetmek uğruna sınırları zorlamış ve turan taktiği ile Bizans imparatorunu esir etmiş, Hristiyanlar için önem arz eden Ani bölgesini fethederek "fetihlerin babası" olmuştu. Ardından tahta genç yaşta geçip tahttan da genç yaşta ayrılmak zorunda kalan Melikşah ise ülkesini zirveye çıkarmada gecesinden gündüzünden vazgeçerek mücadeleye girişmişti. Velhasılı Türk olmak sayısız imparatorluk kurmaksa bir yandan da sayısız imparatorluğu da yerle yeksan etmekti. Türk olmak tarih yazmaksa bir yandan da tarihi yaşatmaktı. Bu kaynak eserde tarihimizin önemli devletlerinden olan Selçuklu Devleti'nin kuruluşundan yıkılışına kadar olan dönemi ele alınmaktadır. Tarih yazmak tarih yapmak kadar önemlidir derler. Tarihi okumak daha da önemlidir. Sınavlarda sorarlar diye değil öğrenmek için okumak lazımdır. Bakın üzerinde yürüdüğümüz bu topraklar bir zamanlar kimlerdeydi ve atalarımız onu ne tür cenkler sonucunda miras bıraktı bizlere. Bakın üzerimizde dalgalanan bayrağa ne zaman çekildi göndere. Eğer ki okumazsak, eskiyi bilmezsek yeniye yorum yapamayız. Kronik Yayıncılığın bu tarz çok kitabı bulunuyor ve sade bir üslupla sohbet havasında kaleme alınıyor. Bizlere de okumak kalıyor. Keyifli okumlar.
Selçuklular
SelçuklularErkan Göksu · Kronik Kitap Yayınları · 2019242 okunma
··
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.