Bir kitap düşünün sanki Virginia, Sartre, Kafka, Zweig, Dostoyevski, Camus dostlarınız olmuş dertleşiyorsunuz!
.
Klinik Psikolog Mine Özgüzel kendi varoluş sürecinin cevaplarını bu şahane isimlerin hayatlarında bulduğunu anlatıyor Edebiyat Terapi ile ne de güzel yapıyor.
.
Kaldı ki bize bu usta isimleri dostlarımızmış gibi hissettirirken daha girişte kendisi de hep yazarları bir dost gibi görenlerden olduğunu söylüyor ve ekliyor;”...bazı cümleleri o kadar içselleştirmişim ki kendi cümlelerimmiş gibi yaşayıp bu sefer de karıştırıyorum onlarda mı öğrendim yoksa kendi cümlelerim mi diye. “
.
Tam da böyle Virginia’nın eğitim hayatında, Camus’nun aile hayatında sanki kendi hayatımızdan kesitler okurken de şöyle diyor Mine Özgüzel;” Yaşadığımız travmalar aynı olsa bile, onları biriyle aynı dakika içinde yaşasak da her insanın kendi zihni melekeleri ve ruhsal yetilerinin travmayı karşılama biçimi farklıdır.”
“ kendi gerçeğimizi yaşamanın, kendi kimliğimizi oluşturmanın tek yolu iç monoloğa girebilmektir. “
.
Bu kitapta altını çizdiğim, not aldığım o kadar çok satır var ki postlara sığmaz ama bu yıl okuduğum en iyi kitaplar arasında orası kesin!
.
Herkesin kendi yoksunluğundan varoluşuna, özgürlüğüne kavuşması dileğiyle...
.
.
Sevgiler
Hande