Orhan Pamuğun ilk okuduğum eseriydi... Dili olsun anlatış biçimi olsun beni hiç zorlamadı,kitap aktı gitti derler ya.. Aynen benim içinde öyleydi aktı gitti.
Çok çok etkilendim,sonu gerçekten şaşırtıcı ve düşündürücüydü...
“Tesadüf” kelimesini çok düşündüm kırmızı saçlı kadını okurken... hayatta tesadüf diye bir şey varmıdır yoksa her şey evrenin planımıdır?... bana kalırsa tesadüf diye bir şey asla yoktur.
Pekala efsaneler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Efsane diye bir şey varmıdır yoksa insanlar imkansız şeylere mi efsane derler ? Bana göre başına gelmesini istemediğin,hayatında böyle bir olayın olmasını imkansız gördüğümüz şeylere efsane diyoruz. Efsane denildiğinde de Korkuyoruz veya dehşetle bakıyoruz.Korkmamızı saçma buluyorum
Başıma her şey gelebilir altından kalkamayacağımız hiçbir dert hiçbir efsane insan başına gelmez.
Uzun lafın kısası düşündüren bir kitap oldu benim için...Orhan Pamuk’la daha çok birlikte geçireceğimiz vakitler olacak sağlıkla ve kitapla kalın