Gönderi

320 syf.
7/10 puan verdi
John Malerman'ın şimdiye dek bizde yayımlanmış tüm kitabını okudum fakat hiçbiri Kafes kadar iyi değildi. Yarım bıraktığım kitapları da oldu, kendimi zorlayarak bitirdiklerim de. Aynı yazarın başka bir kitabı satışa çıksaydı almayacaktım. Bu konuda kesin kararlıydım. Ta ki Kafes'in devam kitabı çıkana kadar. Kitaba başlamadan önce Malorie'ye yapılan yorumları okudum. Kimi ortalama bulmuş, kimi çok beğenmiş, kimi de hiç sevmediğini belirtmiş. Ben de yapılan farklı yorumlara istinaden sıfır beklentiyle kitaba başladım. Serinin bir önceki kitabı Kafes'te, Malorie dört yaşındaki iki çocuğuna "oğlan" ve "kız" diye hitap ediyordu. Çocukların isimleri yoktu. Kitap bende nasıl etki yarattıysa çocukların isimlerinin olmayışı hafızamdan silinmemiş. Hayret... Bu kitapta isimlerini öğreniyoruz. Kız çocuğunun ismi Olympia, oğlanın da Tom. Malorie, hiç sorun yaşamadığı iki yılın ardından endişeyle beklediği dehşet tekrar gelmiş, bazı insanlar delirmeye başlamıştır. Artık körler okulunun da güvenli olmadığını anlar ve iki çocuğunu yanına alarak bulundukları yerden kaçar. Devamında kitap on yıl sonrasına geçiyor. Çocuklar artık büyümüştür. On altı yaşındaki Tom, ergenliğin verdiği duygu patlamaları nedeniyle; riskli davranışlarda bulunmaya, annesinin sözlerini önemsememeye ve kendisine verilen öğütlere kulak asmayaya başlar. Kitabı beğendim. Kafes kadar iyiydi hatta heyecandan yerimde duramadığım sahneler çok oldu. Fakat kitapta cevabını bulamadığım sorular oldu. Eksik bir şeyler vardı. Sanırım yazar bazı durumları bizim hayal gücümüze bırakmış. Yine de okuyun derim.
Malorie
MalorieJosh Malerman · Del Rey Books Publishing · 2020909 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.