"Vizyona ve sembolik düşünceye sahip Ortaçağ insanı, farklılaşmanın bir dünyada yaşıyordu. Onun dünyasında, görülebilir ile görülemez, tabiat-üstü ile tabiat sürekli birbirine karışıyordu. Ortaçağ insanı büyük düş gören kişiydi. Fakat Hıristiyanlık insanın düş görme aktivitesini denetliyordu."