Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

243 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ömrümüzde hasretini çektiğimiz şeye asla kavuşamayacağız, bu kesin; ama ömrümüzü o şekilde sürdüreceğiz ki her aşamada aramayı göze aldığımız şeyi hak eden biz olacağız. Böylece süreç boyunca çabalarımızın hiçbiri zayi olmayacak demiş İsmet Özel, Waldo Sen Neden Burada Değilsin kitabında. Bilmiyorum Ahmet Uluçay bu kitabı okudu mu, haberdar mıydı? Kesin olan şey şu ki, hayatı boyunca bu doğrultuda yaşamış ve mücadele etmiş. İçinde gerçekleştirilmemiş başyapıtlarla yaşayan, bu uğurda tavukçuluk, hamallık ve kamyon şoförlüğü yapmış, sonuçta eline geçen ise sefalet ve yoksulluktan başka bir şey olmamış. Sinema İçin Bunca Acıya Değer mi? Uluçay’ın yaklaşık 6 yılını kapsayan güncesi. Şikayetname, Allah’a yakarışları, duaları, adaletsizliğe ve yoksulluğa duyduğu keskin acı. En büyük hayallerinden birisi, duvarına resim yapıştıracak kadar kendisinin olan bir oda. Başını avuçlarının içine alıp, ağlayabilecek kadar bir oda. Yaşadığı yoksulluk ve sefaletin yanında, hiç yalnız bırakmayan nöbetleri ve ağrıları. Desteğini sürekli hissettiği Ayşesi, kedisi ve çocukları. Büyük yönetmen, yakıştırmalarına karşı aldığı bir ödül sonrası konuşmasında; Eşimi sinema tutkum yüzünden yoksulluğa mahkum ettim. Yoksulluk utanç da getirir. Hele bizim buralarda, sosyal yarışı kaybettiğin an, dışlanırsın. İnsanlar ahlaksızlığı bağışlayabiliyor ama acizliği asla. Çal, soy, yeter ki yoksul kalma. Ben Beyoğlu'nda, koltuğumun altında senaryolarla kapı kapı dolaşırken, evin faturalarını, çocuklarımın bakımını eşimin üzerine yıktım. Benim gibi bir sorumsuzu yönettiği için, o büyük yönetmendir diyordu. Günceyi okurken içli bir türkü dinlemiş gibi oluyor insan. Hastalığı olmasaydı neler yapabilirdi diye de hayıflanıyor ister istemez. Tek uzun metrajında karpuz kabuğundan hayaller kurarsan çabuk batarsın demişti bizlere. Belki de köyünde, tek odalı evinde kurduğu hayaller ve geride bıraktıkları bizlere önemli şeyler ifade ediyordur. Ne yazılsa hafif kalır bu günce için. Samimi, içten bir yakarış. Bir alıntıyla noktayı koyalım o vakit; Mutlak olarak iyi olan bir insan delirir. Çünkü ait olmadığı, kendisinin bir parçası olmayan bir ortamda yaşamayı beceremez. (Kurosawa) Müthiş bir tespit. Ben mutlak olarak iyi bir insan mıyım? Hayır. Ama iyi bir insan olmaya çalıştığım kesin. Protest bir duyguyla zaman zaman içimdeki kötülüğü eşelemeye çalıştığım, kötülüğü hayatımın merkezine koymayı düşündüğüm de oldu ama insan doğasını değiştiremiyor. İçim uzun süre kirli kalamıyor.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018227 okunma
··
215 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.