Ben
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı
Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım
Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı..
Ben: Toprak bekçisi mezar taşıyım
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban...
Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban
Ben: Hayal peşinde çarıksız taban...
Ben: Gurbet ağzında bulgur aşıyım
Ben: Çürük bir gemi aşk denizinde..
Ben: Yağmur damlası dostun izinde
Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde...
Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım.
Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe..
Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe
Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe..
Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım
Ben: Gönlü aklına uymayan deli..
Ben: Az düşünceden doymayan deli
Ben: Beni ben diye saymayan delin.
Bırakın ben benden uzaklaşayım.
Abdürrahim KARAKOÇ
Ben dediğimde gönlü aklına uymayan bir deli...
Ben dediğimde az düşünceden doymayan ,konuşmaya susamış ve konuşmaktan susmayan bir deli geliyor aklıma...Hayattaki tanımım bu aslında.Sahi bir düşünelim fert olarak bizim hayattaki varlığımızın tanımı neye tekabül ediyor?? Gelecek perspektifim ne ?Akademisyen, mühendis, doktor, öğretmen vb. olmak diye cevaplıyorsan içinden yanlış bir cevap bu. İnsanlık,İslam adına hangi yaraya merhem oluyorsun bir bunu düşün.Ya da oluyor musun?? Merhem olamadıktan sonra bir yaraya ben öğretmen olmuşum, ben akademisyen olmuşum ne işe yarar ki!?
(Bu sorular önce kendi şahsıma ve benliğimedir!)Ben dediğimde ardımdan hangi cümle geliyor,ben hangi yaranın merhemiyim ya da ben beni ne kadar tanıyorum... Yine sadece zihnimle kalmayıp yüreğimide işgal eden sorular silsilesi...ahhhh ahh..