Kadın, şiddet, aşağılamaÇin edebiyatından ilginç bir kitaplayımm..
Arka kapak yazısından eksantrik olaylar bekleyerek okuduğum ve aynı zamanda yeşilçam filmi izliyormuş gibi hissettiren bir kitap oldu..
1930'lu yılların vazgeçilmez besini olmakla birlikte para yerine de geçen "pirinç" hem afrodizyak hem cinsel işkence aracı hem cinayet silahı hem de tüm iyiliklerin simgesi.. Doymak bilmez bir güç ve cinsellik tutkusu olan, pirince sarmalanmış kadın bedeninin içinde denetlenmesi olanaksız bir cinsel arzu uyandıran bir karakter Beş Ejder
Şiddetin, ihanetin, aldatmanın, yalanın, sevgisizliğin, değersizliğin, aşağılanmanın aklınıza gelebilecek tüm kötü davranışların, hislerin temelini oluşturduğu bir aile.. Her fırsatta kadının aşağılandığı asla değer görmediği kadını sadece cinsel obje ve kocasına, oğluna, babasına itaat etmesi gereken bir köle olarak gören kör bir zihniyet.. Tüm bunlar beni Çin'de kadının yeri adlı bir araştırma yapmaya itti. Biraz da Çin'de kadının yerinden bahsedeceğim
Yin Yang felsefesi bu konuda gayet açıklayıcı geldi bana Yin karanlık, gece, ölüm, negatif, soğuk, kış, pasif, yumuşak ve kadın anlamına gelirken Yang ise ışık, yaşam, gündüz, aktif, sert, yaz ve erkek anlamına geliyor. İyi ve güzel şeyler erkeğe; güçsüz gösteren imgeler ise tabi ki kadına atfediliyor. Ki bu tutum kadınlar tarafından bile içsellenmiş durumda Çin'de bilinen ilk tarihçi Ban Zhao kadınlara öğüt vermek amacıyla yazdığı kitapta ; kadınlar yüksek sesle gülmemeli, eşinin sözünden çıkmamalı tarzında öğütler veriyor. Yani kadınlar da ikinci plana atılmayı doğanın bir kanunuymuş gibi kabul etmişlerdir. Ve tabi böyle olunca günümüzde de bu algıları tahmin edersiniz ki yıkmak çok zor.. Hatta oluşturulan kadın algısı öyle bir seviyedeki kadınlar imparatorun gözdesi olmanın gerekçesi küçük ayaklara sahip olmak olduğu inancıyla bebek yaştan itibaren ayakları bağlanarak ayaklarının şekillerini değiştirme yollarını denemişler. Diyecek bi şey bulamıyorummm
DEĞİŞMESİ GEREKEN BİR BİLİNÇ VE DEĞİŞMESİ GEREKEN BİR KADIN ALGISI VAARR