Gönderi

Nâzenin zamanlardan kalma bir zariflik olabilirdim diye düşündüm. İçerdeki hastaya delalet etmesi üzre pencere önüne konulmuş sarı bir çiçek mesela.. Rica etmenin en zarif hali. Hüzünlü bir şey ancak böylesine bir incelikle haber verilebilirdi zira.. "Kalbim ağrıyor" demenin zarifcesi nedir mesela? Unutulmuş yahut yarım kalmış bir hikayenin kahramanı olmanın sancısı nasıl dile dökülür zarifçe? Kimseyi kırmadan, incitmeden; "Beni kuytu bir köşede unutun ne olur, yürüdüğüm yolun izlerine yük oluyorum" diyememenin ağrısı zerafette hangi kelimeye tekabül eder? Bir çiçek koyabilsek keşke bizde kalbimizin pencere önüne.. “İçeride bir hasta var, kalbi yorgun.” Ne olur az biraz sessizlik.. Az ötede oynasın dünya, oyunlarını! Nefsim sesini kıssın az biraz! Kafamın içindeki sesler dinsin.. Bulmalıyım bir yol.. Derdimi, hüznümü bir sarı çiçekle anlatacak kadar zarif bir yol.. Ben yollar ararken, yarım kalmış hikâyemin şairi şöyle diyordu ; "Sen derdini kalbine çiçek diye takanlarında Rabbisin, kalbimin orta yerine bir kanaviçe çiçeği misali kondur derdini.. Derdinle çiçeklendir kalbimi...” 
·
9 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.