Merhaba arkadaşlar. Farklı bir romanla karşı karşıyayız. Kızıl Veba olarak başladık ancak Güney Denizi Hikayeleri olarak kısa ve gazetede yayımlanmış hikayeleriyle devam ettik. Kızıl Veba daha çok dikkatimi çekti desem yeridir tabi. Diğerinden daha mı güzel? Bu göreceli bir kavram ama diğer hikayelere göre daha anlamlı olduğuna eminim. Kızıl Veba aslında bir hastalığı anlatıyor ama ara sıra yaşadığımız o hastalıkları değil. Günümüz kızıl vebası Korona ya da daha evvelki Domuz Gribi gibi hastalıkları değil de daha çok insanın uygarlaşma çabasının sonuçlarını anlatıyor. Uygarlığın yükselişinin, zirvesinin ardından büyük bir çöküşe geçeceğini ve bunun bir kısırdöngü haline geleceğini anlatıyor. Bir zamanlar uygarlık mimarlık alanında ilerledi, piramitler yapıldı derken uygarlık çöktü ardından şimdi de iletişim, teknoloji, telefon çağına geldik ve bunun da bir çöküşü olacak. Bunun mesajı ve buna olan inancını da görüyoruz aslında yazarın. Bu böyle gitmez! Bu böyle gitmez! Bu skeci hatırladınız mı dostlar? Bu döngü nereye kadar devam edecek, ilkel ve vahşi bir yaşama, güçlünün hayatta kaldığı bir devre geri mi döneceğiz yoksa bu döngüyü kırabilecek miyiz? Bu da benim aklımdaki soru aslında. Hep beraber yaşaya yaşaya, yaşlana yaşlana göreceğiz bunu. Ayrıca diğer kitapla yayımlanan hikayelere de bakalım istiyorum: -McClure's dergisinin Ocak 1909 tarihli 32. sayısında yayımlanan Mapuhi'nin Evi; -The Mission of John Starhurst adıyla İngiltere’de yayımlanan The Bournemouth Visitor's Directory dergisinin 29 Aralık 1909’da yayımlanan Balina Dişi; -Hampton's Magazine dergisinin Aralık 1909 da 23 numaralı sayısında yayımlandığı Mauki; -Columbian Magazine dergisinin Aralık 1910’da yayımladığı Hah! Hah! Hah! hikayesi. -London Magazine dergisinin Eylül 1909”da 23 numaralı sayısında yayımladığı Kafir; -Hampton’s Magazine dergisinin Mart 1910 tarihli 24 numaralı sayısında yayımladığı Korkunç Solomonlar; -Bristol Observer gazetesinin 14 Mayıs 1910”da yayımladığı Kaçınılmaz Beyaz Adam; -Son hikayemiz ise Century Magazine dergisinin Nisan 1909’da yayımladığı 77 numaralı sayısındaki McCoy'un Soyu yazısı. Böylece kitabımızı bitirmenin mutluluğu içerisinde erkenden uyuyacağım. Hepimize mutlu sabahlar, iyi çalışmalar, keyifli okumalar dilerim. Esen kalın efendim..

Kızıl Veba - Güney Denizi HikayeleriJack London · Cem Yayınevi · 201032,1bin okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.