Sabahattin Ali'nin eserlerinde kullandığı dili seviyorum. Bol bol eski kelimeler içerdiği için özellikle öykü kitaplarını okurken sanki dedemden hikaye dinliyormuş gibi hissediyorum. Zaman zaman uzun betimlemelere denk gelince bu sıkıcı olabiliyor, bilmediğim kelimelerden ötürü okuduğumu sandığım kısımları tam okumamış olabiliyorum ama genel olarak baktığımda bu durumdan hoşnut olduğumu söyleyebilirim. Macide'nin, Bedri'nin, Ömer'in kendileri ve başkaları hakkındaki çıkarımları, daha doğrusu yazarın insan dünyasını güzel aktarmış olması sanki Rus edebiyatına ait bir eser okuyormuş hissi veriyor. Kitabın sonuna doğru Ömer'in kendi hakkında yaptığı çıkarım çok iyiydi mesela.