Bir gece hastane refakatçiliği sırasında kitaplıkta denk geldim kendisine. Sonra bir baktım elim gitmiş ve okumaya başlamışım. O kadar dalmışım ki ne vaktin nasıl geçtiğini ne de kaç sayfa okuduğumu farketmemişim.
Sabah olur ayrılık vakti gelir ama kitap yarım kalmıştır. O zamanlar ne internet alışverişi ne de online satış yapan kitapevi yaygın değildir. Haliyle kitaba ulaşmam da biraz zaman aldı. Sonra okumaya tekrar baştan başladım ama tekrarında bile canım sıkılmadı.
Wilbur Smith ile tanışmam ve okumuş olduğum ilk kitabıdır.
Okumaya başlamayın, sürükler
(en azından benim için)