Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Çeviri ve Yayınevi Faciası
Kitabın çevirmeni Çiğdem Hanım ile görüştüm. Kendisinin bu metinle hiçbir şekilde alakasının olmadığını ve yayınevine dava açıp, kazanmış olduğunu öğrendim. Böylece, akıl dışı olanı (Bir Hacettepe Mütercim-Tercümanlık mezununun böyle bir çeviriye imza atmış olmasını) silah zoru ile anlama durumumuz ortadan kalkmış oldu. :) Gece Kitaplığı’nın ise kara listede kalma zorunluluğu var. (30.05.2021) (Kitabı iade edip paramı geri aldım. 16.11.2020) Şu ana kadar sadece 15 sayfa okudum. Çevirisi yapılmış bir kitap hakkında inceleme yazabilmeniz için o kitabın çeviri sanatına uygun olarak çevrilmiş olması şarttır. Bu kitabın daha ikinci paragrafında şöyle bir cümle ile karşılaşıyoruz: "Günümüzde herkesin bildiği gibi, dünya yaklaşık 13.000 km çapında yanlarından basık portakal şeklinde bir küredir." (The earth, as everybody knows nowadays, is a spheroid, a sphere slightly compressed, orange fashion, with a diameter of nearly 8,000 miles.) Çevirmenimiz dünyanın kutuplardan değil de yanlarından basık olduğunu öne sürüyor ve yazarın bunu belirtmemiş olmasına rağmen bizi bilgilendirme gereği duyuyor. Çok güzel. Ama ben henüz bu şekli kafamda canlandırabilmiş değilim (buradaki ve daha sonraki noktalama işareti hatalarına girmek istemiyorum). Dördüncü paragrafta tam bir matematiksel, uzamsal ve birimsel karmaşa var: "Öyleyse, Dünya'yı 2,5 cm çapındaki küçük bir top olarak düşünürsek, Güneş 3 m genişliğinde ve 295 m büyüklüğünde bir küre olacaktır. Bu, yaklaşık dört veya beş dakikalık yürüme mesafesidir." (If, then, we represent our earth as a little ball of one inch diameter, the sun would be a big globe nine feet across and 323 yards away, that is about a fifth of a mile, four or five minutes’ walking.) Buradaki "295 mertelik büyüklük"ten ne anlam çıkarmam gerektiğini bilmiyorum. Kitabın orijinaline baktığım için bu 295 metrenin hacim değil uzaklık olduğunu anlayabiliyorum. Ayrıca çevirmen burada hiç zorunluluk yokken bir cümleyi ikiye bölmüş, çevirmek zorunda olduğu kısmı, ki işi budur, atlamış (that is about a fifth of a mile). Aynı cümlenin devamı: Bu durumda Ay, Dünya'dan 76 cm daha küçük olan bir bezelye olacaktır. (The moon would be a small pea two feet and a half from the world.) Burada 2,5cm çapındaki bir toptan 76cm küçük olmak gibi yeni, hiç bilmediğimiz bir olgu ile karşılaşıyoruz . Çapı küçük desek eksi büyüklük olmaz, diyerek metnin orjinaline bakıyoruz ve bu 76cm'nin dünya ile ay arasındaki uzaklık olduğunu anlıyoruz. Sayfa 8, paragraf 2: "1920 yılında, dünyanın en büyük teleskobuyla çekilmiştir." Öznesi olmayan bu cümleye orijinal metinde rastlamıyoruz. Araştırmalarımızı derinleştirip -bu paragraf gökten inmemiş olacağına göre- özgün kitabın diğer sürümlerine baktığımızda bunun bir resim altyazısı olduğunu anlıyoruz. Çok güzel. Ama resmin kendisi yok. 10. Sayfanın 3. paragrafı da bu türden bir olmayan resim altyazısı. Sayfa 15'ten sonra olup olmadıklarını bilemiyoruz. Yine aynı sayfada 4. paragraf: "Ve böylece, zamanın sonsuzluğundan beri oldukça fazla yavaşlayan dünya, en sonunda soğumuş havadaki buhar bulutlarda yoğunlaşmaya başlayıp kayaların üzerine ilk defa düşüp bir çağı getirene kadar yaşadığımız yeryüzü gibi daha da büyüyecekti." (And so with a tremendous slowness through the vastness of time, the earth would grow more and more like the earth on which we live, until at last an age would come when, in the cooling air, steam would begin to condense into clouds, and the first rain would fall hissing upon the first rocks below.) Bildiğimiz, orta okulda öğretilen teknik ile yükleme ne/kim sorusunu sorduğumuzda "dünya" öznesini buluyoruz ve dünyanın yeryüzü gibi büyümesinden hiçbir şey anlayamıyoruz, tıpkı "zamanın sonsuzluğundan beri" ibaresinden bir şey anlamadığımız gibi. Zaten orijinal metinde de "-den beri" ifadesine işaret eden hiçbir şey yok. İngilizce bilgim çeviri yapmaya elverişli olmasa bile bu cümleyi aşağıdaki gibi çevirme cüretini göstermemde bir sakınca yoktur umarım. "Serinleşen havada buharın yoğunlaşarak bulutlara dönüşmeye başlayacağı ve ilk yağmurların ıslık çalarak yüksek kayalara düşeceği son bir çağ başlayıncaya kadar, dünya, zamanın enginliğinin sunduğu muazzam yavaşlıkta gitgide, üzerinde yaşamakta olduğumuz dünyaya dönüşecekti." Sayfa 10'a geldiğimizde III. bölüm ile karşılaşıp şaşırıyoruz. Çünkü ikinci bölüm yok. Burada, sadece başlığının olmadığını belirtelim. Bütün çeviri hatalarını, okunmuş sayfa sayısı on beş de olsa, buraya almaya gerek yok. Ama 15. sayfada gerçekten dikkate değer bir "şey" var. Sayfa 15, son paragraf: "Bu balıkların atalarının jeolojik yapıları hakkında hiçbir bilgimiz yok." (We know nothing from geology of the ancestors of these fishes.) Çevirmenimiz canlıların da jeolojik yapıları olduğundan bizi haberdar mı ediyor diye merakla düşünerek özgün metne dönüyoruz. Hınzır yazarın geleneksel anlatımın dışına çıkarak "know nothing of" ibaresinin arasına "from geology" ibaresini sıkıştırıp çevirmenimizi kandırmış olduğunu görüyoruz. Yazarın bu davranışını çok alçakça buluyoruz :) Cümle şöyle olmalıydı: Bu balıkların ataları hakkında jeolojiden hiçbir şey öğrenemiyoruz. Aynı paragtafın üçüncü cümlesi: "Zoologlar balıkların ataları hakkındaki ilginç görüşlere sahiptirler, ancak bu görüşler, balıkların hala yaşayan atalarının yumurtalarını gelştirme çalışmalarından ve diğer kaynaklardan geliyor." Bu cümle için orijinal metneye bakmaya artık gerek görmüyorum. Çünkü burada bilim insanlarının geri zekalılığı çok açık ve net bir şekilde çevirmen tarafından önümüze konmakta. Geri zekalı olmayan hiçbir bilim insanı bir canlının ataları ile aynı anda yaşıyor olabileceğine ihtimal bile vermez! En başta söylediğimiz gibi, çeviri bir sanattır ve zorunlulukları vardır. Çevirmen kafasına göre noktalama işaretlerini atamaz, özne-nesne-yüklem bütünlüğünü bozamaz, cümleleri kısaltıp uzatamaz vs. Bunlar keyfiyete bağlı durumlar değil, zorunluluk durumunda, anlam bütünlüğü ve/veya yakınlığı sağlamak amacıyla başvurulacak yollardır. Sonuç olarak bu kitap hakkında metnin orijinali olmadan böylesine bir çeviri ile inceleme yazılamaz. Bu baskının (Gece Kitaplığı, Mayıs 2020) satın alınmasını KESİNLİKLE TAVSİYE ETMİYORUM.
Kısa Dünya Tarihi
Kısa Dünya TarihiH. G. Wells · Gece Kitaplığı · 202029 okunma
··
154 görüntüleme
Yunus okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme, tebrik ederim sizleri. Bence yayınlanmadan önce çeviri kitaplarının bir inceleme kurulu tarafından incelenmesi gerekir.
Nevcihan okurunun profil resmi
Keşke bu incelemeni, çevirmen ve/veya yayınevi de okusa...
Hikmet Boğa okurunun profil resmi
Çevirmenin ve bu kitabı okuyup baskıya girmesi için onay verenlerin, farklı bir dünyada yaşadıklarından şüphelendiğim için, okusa bile anlayacağını zannetmiyorum. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.