Zamanın insan yaşamı üzerinde aslında ne kadar yavaş ilerlediğini ve bu sebeple yarattığı değişimin ne denli küçük olduğunu yaşımız ilerledikçe kavrıyoruz. Bunu kavrama sürecinde deneyimlerimiz bize yardımcı olsa da ek kaynağımız da bulunuyor; edebiyat. Özellikle bu kitapla birlikte olmasa da feminist altyapıya sahip metinleri okuyunca ve üzerine biraz olsun düşününce değişimin yavaşlığını fark ediyoruz. "Etik" anlayışının belli başlı tavırlar ve davranışların "doğruluğu/yanlışlığı" üzerine kurulu olması ve yine bu doğruluk payı meselesi dolayısıyla rahatça eleştirilebilmesi birçok konuda cesaret veriyor bizlere. Böyle bir giriş yapmamın sebebi Daisy Miller. 1878 yılında basıldığında büyük etki yaratan ve etik açıdan ne kadar uygunsuz olduğu tartışılan kitap uzun süre yayımdan kaldırılıyor. Ne 1800'lü yıllarda ne de günümüzde şaşırtıcı gelmiyor aslında bu bizlere çünkü bizler "etik açıdan doğru olmadığı düşünülen" her şeyin kaldırılmasına aşina olarak büyüdük. Anna Karenina ve Dorian Gray'in Portresi gibi başyapıt sayılan kitapların da tepki görme sebebi bu değil miydi zaten?.. Elbette ahlak bir şeyleri zorlaştırmak ve engellemek yerine işleri düzene koymak adına oldukça önemli ancak doğru kullanılırsa... Kitapta anlatım ne yazık ki güçlü değil, okuyunca bu kadar basit bir konunun basit şekilde anlatılmış olması rahatsızlık verebilir sizlere. Daisy Miller isimli oldukça rahat bir genç kızın hayatının belli bir kısmına tanık oluyoruz kitapta. Anlatıcı Daisy'nin güzelliğine ve özgür ruhuna aşık olduğunu düşünse de onun geleneğe aykırı olması rahatsız da ediyor kendisini aslında. Bu noktada bir insanı "değiştirmenin" ne kadar zor (belki de imkansız) olduğunu görüyoruz. Aslına bakarsanız bu senaryo bizlere oldukça tanıdık geliyor, Alexandre Dumas Fils tarafından kaleme alınan Kamelyalı Kadın da birebir aynı yollardan geçmemiş miydi? İki kitap ve kadın karakterler arasındaki fark ne peki? Kamelyalı Kadın'da Marguerite karakterinin duygu ve düşünce sisteminin içerisine bir nevi girebiliyor olmamız onu anlamamız konusunda yardımcı oluyor bize. Çünkü o özgürlüğü kazandığını düşünenlerden, bunun mantığını kafasında oturtabilmiş gibi gözüküyor. Oysa Daisy Miller çocuksu bir saflıkla istiyor özgür olmayı, bunun temelinde özgürlükçü anlayış varmış gibi gelmiyor okuyucuya. Son olarak her ne kadar bu kitap üzerine düşünmek beni memnun etse de herkese tavsiye edebilmem zor ama Daisy Miller okumadan önce Kamelyalı Kadın, Bir Bebek Evi (Nora), Boyalı Peçe ve Uyanış kitaplarını okumanızı tavsiye ederim...

Daisy MillerHenry James · İthaki Yayınları · 20191,067 okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif