Görkemli Ölüm
Merhaba :) Ölüm serisinin ikinci kitabıyla geldim =) bu ay 
Melek Kaya öncülüğündeki #gerimgerimgeriliyoruz grubumuzda okumak için bu kitabı seçtim.
Teğmen Eve Dallas güçlü, zeki, görev bilinci yüksek birisi. Onun maceralarını okumak gerçekten güzelmiş. Bu kitapta toplum tarafından bilinen, güzel, ilgi çekici kadınlar öldürülüyor. Hepsi zengin, gösterişli giyinen kişiler. Eve bu cinayetler arasındaki bağlantıyı hemen kuruyor ve yeni bir seri katille karşı karşıya olduklarını söylüyor.
Yüzyıllar sonra, teknolojinin aşırı gelişmiş olduğu bir zamanda, genetikteki şiddet eğilimi yok edilmeye çalışılsa bile yine de cinayetler işleniyor. Burası insanı düşündürüyor, insanlar istediklerini elde etse de, her zaman çok daha fazlasında gözü olduğu için şiddete başvurabiliyor. Kin ve öfkesine hakim olamayınca da bu tip sorunlar ortaya çıkıyor.
Öldürülen kadınlardan birisi Eve’in kumandanının aile dostu ve kumandan ona diyor ki bu işi sadece sana verebilirim. Bir tek sen görev bilinciyle kimseden çekinmeden bunu tam anlamıyla soruşturursun. Eve de öyle yapıyor, gerektiğinde kumandanın ailesini de sorguluyor. Burası çok hoşuma gitti. Doğru bildiği şeyi yapmak için bazı insanların cesareti olmaz, hep ya başıma bir şey gelirse, ya işten atarsa diye endişelendikleri için insanlar kötü bir duruma sesini çıkarmaz. Hatta Eve bazen onları zorluyor, kumandan da ona senin ailen olmadığı için bizi anlayamazsın diyor. Evet Eve’in ailesi yok, henüz. Yine de bence gayet iyi yaptı işini.
Roarke ve Eve’in ilişkisi de gelişmekte. Eve ilk zamanlarda seni seviyorum diyemese bile sonradan diyebiliyor. Hem kendi hislerini tanıyor hem de Roarke’ı. Yine de bir insana güvenmek ve inanmak onu korkutuyor geçmişte yaşadıklarından ötürü.
Cinayetlerin çözümlenmesi güzeldi. Katilin kim olduğunu tahmin edemedim Eve gibi ben de şaşırdım. Katil medyada, toplum gözünde tanınmak isteyen, ün meraklısı, annesinden dolayı sevilen ve çok konuşan kadınlara düşman olan sıkıntılı birisiymiş.
Kitapta Eve tahmin etmediğim bir şey yaptı, kendisini tehlikeye attı. Gazeteci Nadine ile anlaşıp kendisini sürekli haberlere taşımasını ve katilin dikkatini çekmesini istedi. Ondan sora da kayış koptu. Eve’in tahmini tuttu ama yanlış kişi tehlikeye düştü. Olaylar sürükleyiciydi, ilgiyle okudum. Zaten çoğunu bir gecede okuyup bitirdim. Bir de hoşuma gitmeyen bir şey oldu. Önceki kitapta da Roarke şüpheliydi, bu kitapta da öldürülen kadınlarla bağı olduğu için şüpheli oldu. Tamam adam ultra zengin, yakışıklı, çevresi geniş birisi ama sürekli şüpheliler listesinde mi olacak :/
Nora Roberts gerçekten harika yazıyormuş; kurguları, anlatım dili çok iyi. Diğer kitaplarını da çok merak ediyorum yavaş yavaş seriyi okuyacağım. Polisiye, gizem, biraz aksiyon ve biraz aşk severlere bu seriyi tavsiye ederim. Bazı kısımlar yine müstehcendi ama Eve ve Roarke arasında öyle çok cıvık cıvık bir ilişki yok, yani bir ayrılıp bir barışan, gelgitli konuşmalar veya insanı sıkıntıya boğan bir durum yok. Bazen kavga ediyorlar ama o kadar da olur. Kavgaları da Eve'in geçmişi yüzünden birisine güvenmek istememesi, yalnızlığa alışmış olması ve hayatının merkezine kendinden başka birisini yerleştirmekte zorlanması yüzünden çıkıyor. Ama ben bunları normal buldum. zaten direkt Roarke'ı hayatının merkezine kabul etmesi saçma olur. Roarke gerçekten muhteşem birisi, her kadının isteyeceği türden. Eve'i sabırla bekliyor ama bazen de dayanamıyor Eve'in kendini uzak tutmasına, bu da normal onun için çünkü hep kadınlar Roarke'ın peşinden koşmuş, şimdi Roarke Eve'in peşinden koşuyor =) İkisi de zamanla birbirlerine alışırlar, sevgilerini hissederler.
Roarke Eve’e başka bir bakış açısı veriyor. İlişkileri ikisine de faydalı oluyor. Bir de şunu söylemeliyim, Eve kötü şeyler yaşayınca özel uçağa atlayıp tatile gitmeleri mükemmel bir şey o kısımlara çok özendim =)
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.