Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MÜNÂCÂT (1) Renkli dünyamızda görsen insanı, Çenk olup feryada kaptırmış canı. Bir nefes arzûsudur yakmış onu, Okşayan bir nâle, öğretmiş onu! İşbu âlem, suyla topraktan doğar, Muktedir kim, söylesin, bir kalbi var! [1] Bak, deniz, dağ, çöl, saman, dilsiz, sağır, Ay, güneş, gök, topyekun dilsiz, sağır![2] (5) Gerçi, gökler,yıldızın seyranyeri. Hepsi yalnız kaldı, tenhâ, her biri.[3] Hepsi bizler misli, bir biçâredir, Lâcivert gökler, bütün âvâredir. Av mı dünya, yoksa bizdik avlanan? Yâ unutmuşlar, biziz tutsak kalan![4] Yâ bu kervan, yapmamış hiç yolluğun, Bak, hudutsuzdur felek, akşam uzun![5] Yankı bulmaz, ağlasam ben, inlesem, Nerde yoldaş bulsun âdemoğlu hem? (10) Dört cihet âlemlerin, gördüm günü, Nûrudur aydınlatır, köy, köşkünü! Bir firardır devredenden, gün denen, Başka şey yok, gitti dersin şimdi sen![6] Günle sığmaz gün ki var, has gün, o gün; Yok sabahın, önle, bir akşam düşün![7] Kalp onun nuruyla aydınlansa bir, Ses de, renkler misli gözlenmektedir.[8] Parlâyandan, gayp denen olmuş huzur, Oldu sonsuz, hiç nöbet bitmez olur![9] (15) Ey Hudâ, sen, böyle bir gün ver bana, Yanmâyan günden beni kurtarsana![10] "Ayet-i teshir" gelir, kim uğruna? Lâcivert gökler de hayrandır ona! [11] "Allemel-esma"da sırlar, erdi kim? Hem kadeh saki ile mest oldu kim?[12] Cümle âlemden seçip aldın kimi? Tâ gönülden sırra erdirdin kimi?[13] -------------------------------------------------- [1] Bu maddi âlemde insan, derdine yoldaş bulamaz. Su ve toprak olan bu âlemin, bir kalbe sahip olduğu da söylenemez. [2] Aşk ve kalbe sahip olmâyan bu âlem, insanı anlayamaz ve ona dert ortağı olamaz. [3] Birbirinden çok uzak olan yıldızlar âlemi de ortaksız ve yapayalnızdırlar. [4] Dünyaya gelişi ve gidişi elinde olmayan insan, av olmadan çok öteden bir görevle mükellef olduğunun farkında değildir, eğer kulluğunun farkında olursa, maddenin etkisinden kurtulup, insan olmayı Hakk eder. [5] İnsanoğlu dünyaya isteyerek gelmemiştir. Giderken de isteyerek gitmez. Bu gidiş için gereken azığı da hazırlayamaz. [6] Akıp giden zaman, insanın kaçırdığı en önemli fırsattır. Ahiretin tarlası olan bu dünyada, zamanı çok iyi kullanmalıdır. Sonradan dövünmenin hiçbir faydası yoktur. [7] İnsan, daima sonsuz zamânâ talip olmalı, Allah'la olabileceği vakitler bulup, bunları çoğaltmaya bakmalıdır. [8] İnsan kalbi ilâhî nûrla aydınlanınca, pek çok sırrı çözecektir. [9] İlâhî zaman nûruyla, bütün sırlar çözülür, öğünler ortadan kalkar, gün bitmezliğe kavuşur. [10] İlâhî doğrultuda yanmayan kalp, yanmasız gün, âşı için zarardır, ziyandır, ölümdür. [11]Lokman Suresi, Ayet 20: "Görmediniz mi, Allah yerlerde ve göklerdeki şeyleri kimin hizmetine verdi. O gizli ve açık olarak nimetlerini, üzerinize bolca vermiştir. Bununla beraber, insanların içerisinde kimileri var ki, ne bir ilme, ne bir yol göstericiye, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın, Allah Hakk'ında mücadele ediyorlar." [12] El Bakara, Ayet 39: "Ve Adem'e, bütün o isimleri öğrettik. Sonra meleklere göklerde de "haydin dâvânızda sadık iseniz, bana şunları isimleriyle haber verin!" dedik. [13] Burada söylenen seçilmiş kul, Mirâc sahibi Muhammed Mustafa'dır, (s.a.v.)
Sayfa 249 - KARBON KİTAPLAR - 1.BASIMKitabı okudu
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.