Müminlerin başvurdukları dinsel işlemler seyrekleşiyordu. Çocukların dini eğitim almaları sık sık imkansızlaşıyordu. Alışkanlıklar siliniyordu; 19. yüzyılın ilk yarısında bu sınıfı eski haline getirmek için çok çaba sarf edilmesi gerekecekti. Oysa Baldırı çıplaklar düşmanlıklarindan vazgeçmediler ve bunu çocuklarına miras bırakmışlardı. 1789'dan önce aristokrasi ve burjuvaziyle sınırlı kalan inançsızlık böylelikle halk sınıflarında da yerleşti ve hesap edilemez etkileri olan bu yeniliğe birçok sonucu gibi Devrim ile kilise arasındaki doğuran kopuş da eklendi. Devrimci burjuvazi 1789 ilkeleriyle Katolik dininin bağdaşamayacağını düşünmeye başladı.