Tabi herkes gibi ben de ilk 250 sayfa boyunca sıkıldım ne bir aksiyon, ne bir hareket ne de ufak bir elektriklenme oldu o sayfalar boyunca. Ancak sonradan düşününce ilk 250 sayfada tamamen dönemin kültürünü, dönem olaylarını, insanları, yemeklerini ve daha birçok şeyi yazarın detaylıca betimlediğinin farkına varmışsınızdır umarım. Dönem ve kurgu iç içe, zevkle okurken bir yandan size küçük küçük bilgileri de aşılıyor. İlerledikçe her şey daha tutkulu daha heyecanlı ve aksiyonlu bir hal almaya başlıyor. “Kendi” hayatından geçmişe yolculuk yapan kadının kendini ve gerçek yaşamını bulmasının bir yolculuğu aslında bu. Kitap, hayatımızı kolaylaştıran şeylerin aslında bizi de basitleştirdiğini düşündürdü bana, ancak kadının 1743 tarihine gittiğinde hiçbir şeyi şipşak bulamaması, hiçbir yere bir saat içerisinde gidememesi bana ordaki insanların bir şeyler için çok uğraştığını ve karşılığını daha duygulu hissetmeleri o zamanların daha tutkulu olduğunu fark ettirdi.
Outlander
B.K
··
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.