Gönderi

218 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap eğitim seviyesi yüksek ya da düşük olan birçok askerle yapılan söyleşi sonucunda oluşturulmuş. Kitabın ilk bölümlerinde toplum tarafından "erkeklik" kavramıyla bağdaştırılan unsurların erkekler üzerindeki baskısı dile getirilmiş. Toplumda askerlik bir tabu olmadığı için rahatça anlatıldığını ve konuşulduğunu düşünürüz . Fakat konuşmacılar askerlik günlerinden rahatça bahsedememişlerdir. Her askerin travmatik bir olay yaşadığını ve ruhsal olarak yaşadıkları bunalımları anılarda görürüz. Asker olmak, yeni bir çehreye bürünmek anlamına gelir. Çesitli merasimlerle kodlanan bedenler sınıflandırılıp standartlaştırılır. Askerler bile kendilerine yabancılaşır. Anlatılan her hikayede ortak nokta küfür etmenin, şiddetin, aşağılanmanın hiyerarşik bir şekilde sürekli devam ettiğini gösterir. Kitabı okurken yabancısı olduğum bir türün belgeselini izliyormuşum gibi bir his uyandı. Ve bu yüzden inceleme yazmak istedim. ( Hiç okumasaydım dediğim zamanlarda oldu tabi.) Gerçeklerden uzak romantik şiirler , kitaplar okuyunca bu olağanüstü gerçeklik hayal kırıklığıydı. O anlatılan meşhur anılar dışındaki gerçek askerlik anıları hiçte hoş değilmiş onu görmemi sağladı. Ataerkil toplumda kadınsal olan şeylerin aşağılayıcı olduğunun göstergesi olarak da duygusallık ele alınmış. Ağlamak onlara göre değilmiş. Bırakın erkeklik, adamlık kavramını insan olmak lazım öncelikle her duyguyu yaşayın özgürce...
Sürüne Sürüne Erkek Olmak
Sürüne Sürüne Erkek OlmakPınar Selek · İletişim Yayınevi · 2008200 okunma
·
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.