Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

353 syf.
10/10 puan verdi
Hem bir psikolog hem de feminist felsefeyi kendi perspektifinden besleyerek bir adım daha ileri götüren Arno Gruen'un ''Normalliğin Deliliği'' adlı eserinden sonra okuduğum ikinci eseri oldu. Bu eserinde Gruen, insanın empati yetisinin yok oluşunu, acıyı ruhunda duyumsamadığı veya duyumsayamadığı zamanlarda aramakta ve psikolog kimliğiyle bunun derinlikli analizini yapmaktadır. Öyle ki bu empatinin yitiminden hayatın bir çok gerçeğine doğru analizleri sıralamıştır. Şöyle ifade etmek gerekirse, Gruen ampirist bir tavırla tabula rasa kuramı çerçevesinde insanın doğuştan saf olduğunu, beşeri ilişkiler ve öğrenme yoluyla karşı psikolojiyi tanıyarak kendi düşünce yapısını şekillendirmeye, etkilenmeye ve sonucunda kirlenmeye başladığını ortaya sürer. Bu yüzden kitabında bahsettiği insanın kendi acısını yaşayamaması halinde bu acıyı başkalarına yansıtıp onları (aşağılayarak, zarar vererek, öldürerek vb.) sindirmeye çalışmasından bahseder. Gruen'un bir diğer hazırlığı ise uluslararası veya ulusal düzeyde işleyen toplumları kontrol ve yönlendirme amacı güden sistemlerin nitelikleri, yapıları hakkında gerçekçi analizler sunması, dünyaya hakim sistemin de zaten bundan beslendiğini ve bir kısır döngüyü oluşturacak olan acıyı yaşatma - inkar etme durumu üzerinden uluslararası bir politik tutumun oluştuğunu anlatır. Bir başka hazırlığında Gruen, önceki hazırlığında toplumları idare eden sistemlerin yaydığı propagandaya da bağlı olarak şekillenen ve içeriği değişen kavramları sorgulamaktadır. Bu sorgulama ile mevcut iktidar aygıtlarına ve otoriteye karşı durmakta sorgulamaktan vazgeçmemektedir. Ve son olarak Gruen, bu mevcut düzenin işleyişi hakkında çözüm yolu olarak teorik anlamda feminist felsefeyi, fiili olarak da Annelere umudunu bağlamakta... Peki şimdi kitabın dışına çıkarak Gruen'un psiko-felsefesini neden anlattım, oraya geleyim. Çünkü empati kavramı ataerkil düşüncenin bir kazanımı değildir. Anaerkilliğin bir öznesi olan empati ancak anaerkil düşünce yapısını benliğinde taşıyan cins olan dişinin gösterdiği emek kadar vardır. Gruen'un bütün analizini ve fiili mücadelesini annelere bağlaması da buradan gelmektedir. Empatinin yok oluşuna da yine insan-sistem içine giren bir tabula rasa'nın* dışarıda gördüğü sevgisizlik kadar evde gördüğü sevgisizlik de sebep olmaktadır. Keza evin diğer bireyleri de aynı insanlar ve sistem içerisinden çıkarak evine gelmekteydi... Aslında bu noktada Butler ve Foucault'nun iktidar ve özne çözümlemesine girmek gerek ancak çok da boğmak istemiyorum incelemeyi. Son olarak Gruen'un Freudyen bir perspektifi olduğunu da belirtmek gerek. Çünkü empatinin yitimi noktasında Freud'un vicdan ve melankoli kavramlarını baz almıştır kendisine. Kitap haddinden fazla iyi. Okumayan için çok şey kaybedeceğini şimdiden söyleyeyim. Keyifli okumalar.
Empatinin Yitimi
Empatinin YitimiArno Gruen · Çitlembik Yayınları · 2020315 okunma
··
1.136 görüntüleme
Derya okurunun profil resmi
Yazar mı anaerkillikten uzaklaşmanın sonucu empati yoksunluğuna varmış, senin sentezin mi bu?
Uğur De Molinari okurunun profil resmi
O kısım benim yorumum
Derya okurunun profil resmi
Eline sağlık ...
Uğur De Molinari okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.