Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
7/10 puan verdi
Manik-depresif teşhisi konmuş,intihar eğilimleri arasında hayata tutunmaya çalışan bir şair Sylvia Plath.Onun için ölmek bir sanat olmuş adeta ve bu konuda şiirleri kadar iddialı.Bu rahatsızlığı sonunda onu ölüme götürmüş.En sonunda başarmış! Sırça Fanus yazarın yazmış olduğu tek romanı.İlk kez 1963'te Londra'da yayımlanmış.Sırça Fanus'u çıraklık dönemine ait otobiyografik bir yapıt olarak gördüğünü ve kendini geçmişinden kurtarmak için onu yazması gerektiğini söylemiş.Romanı Victoria Lukas takma adıyla yayımlatmış.Nedenleri ise edebi değerinden hem emin olamayışı hem de kitapta yer alan karakterlerin(her ne kadar maskelese de )yakınlarını üzeceğinden endişe duyması.Kaldı ki kitabın yayımlandığı yılda almış olduğu eleştiriler Plath'ı çok üzmüş. Kitap,hayatının anlamını yavaş yavaş kaybeden, sırça fanusundan çıkamayan,çıksa da tekrar o fanusun içine düşmekten korkan melankolinin ve depresyonun zaman zaman sınırlarında zaman zaman ise ta içinde yaşayan genç bir kızın hikayesini anlatıyor.Kitabın ana karakteri Esther'in üniversite yılları,erkeklerle olan ilişkileri,okul hayatındaki başarısızlıkları,yaşadığı çöküş,intihar girişimleri ve gördüğü psikolojik tedaviler mizahi bir dille anlatılmış. Esther Greenwood 19 yaşında hayatı akademik başarılarla dolu genç bir kız.Fakat zihni yaşadığı toplumla uyumlu değil.Özellikle cinsiyet kavramı ve bu kavramlara yüklenmiş anlamlar onu çileden çıkarıyor.Zamanla toplumun dayatmalarına karşı olan tepkisi ile erkeklerden soğumaya başlıyor.Üstüne bir de akademik başarısızlıklar eklenince iyice kendi içine-sırça fanusuna-kapanıyor. İlk romanı olmasına rağmen tekniği oldukça başarılı.Anıları ve şimdiki zaman arasındaki o gidip gelmeleri çok güzeldi.Karakterlerin ruhsal betimlemelerini çok beğendim. Kitaptan alıntılar: "Kendi yaşantımdan aldığım olayları bir araya toparlayıp,renklendirmek için hayal gücümü kullandım.Kendi dünyamı ve içindeki insanları bir sırça fanusun çarpıtıcı merceğinden görüldüğü gibi anlatmaya çalıştım." "Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür." "Bir gün,bir yerde okulda,Avrupa'da,herhangi bir yerde o boğucu çarpıtmalarıyla sırça fanusun yeniden üzerime inmeyeceğini nasıl bilebilirdim." "Çünkü nerede olursam olayım-bir gemi güvertesinde,Paris'te bir sokak kahvesinde ya da Bangkok'da-hep aynı sırça fanusun altında kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım." "Bir kadının tek bir temiz yaşantısı olması gerektiği,oysa erkeğin biri temiz öteki kirli iki yaşantısı olabileceği fikri beni çileden çıkartıyordu." "Nefret ettiğim bir şey daha varsa,o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup "iyiyim"demenizi beklemeleridir." "Eğer birinden hiçbir şey beklemezsen hayal kırkklığına uğramazsın." "Kendimi duygusuz ve boş hissediyordum,aklım paramparça olmuş hayallerimin kırıntılarıyla doluydu."
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Can Yayınları · 198711,6bin okunma
·
50 görüntüleme
ozan erdoğan okurunun profil resmi
çok güzel olmuş elinize sağlık
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.