Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

124 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
GERÇEK KİTAPSEVERLER
İnstagram üzerinden @gercekkitapseverler ailesi olarak bu ay değerli yazarımız Yaşar Kemal’i okuyoruz. Bugün yazarımızın doğum günü olduğu için paylaşımı özellikle bugün yapmak istedim. Yazarımızın kalemini genel olarak herkes biliyor bilmeyende duymuştur. O betimlemelerin, şiirsel anlatımın ustası, kalemiyle kelimelere dans ettiren ve o dansa ruhumuzu davet eden bir kalem. Yazarımızın kitaplarında buram buram Anadolu var, halk hikâyeleri, efsaneler, mitler, mazlumlar, âşıklar, zalimler, yiğitler var. Yani okunmayı gerekli kılan her şey var. Peki, bu kitabında ne var, nedir bu Ağrı dağının efsanesi. Anlatalım o vakit… Konuyu anlatmadan önce kitabın verdiği mesajlara ve güzelliğine değinmek isterim. Yazarımız Ağrı dağını öyle betimliyor ki, kitabı okurken orada esen rüzgâr saçlarınızı savuruyor, dağdaki çiçeklerin kokusu burnunuza geliyor, kaval sesleri kulağınızda yankılanıyor. Bu nasıl bir anlatım, bu nasıl bir betimleme, bu nasıl bir edebilik; hayran olmamak elde değil. Resmen zamanda ve mekânda yolculuk yapıp kitabı yaşadım. Kitapta gelenekler ve bir aşk hikâyesi ile karşılaşıyoruz. Kapınıza bir at mı geldi ne yaparsanız yapın gitmiyorsa Sultan atı bile olsa geri verilmez. Bunun için can verilir, savaş yapılır. Kapınıza kız kaçıran bir âşık mı geldi ne olursa olsun geri verilmez. Onları kapıdan içeri alan kız babasıyla konuşup orta yolu bulup bedeli öder. Can verir ama âşıkları vermez. Yazarımız kürt kökenlidir, bu sebeple doğu kültürünü de çok güzel yansıtır. Tek ilgincime giden kitapta bariz görülen Osmanlı düşmanlığı. Yazarın içinde böyle bir şey olduğu için mi bu şekilde yazmış yoksa tarihin bir kesiminde Osmanlı ile kürt halkı arasında yaşanan sorunlar dolayısıyla mı böyle yazmış anlam veremedim. Neyse bunları geçelim, akıcı ve keyifli bir okuma oldu. Konu(Biraz ayrıntı içerir, bu konuda hassas olanların bilgisine); Ağrı dağının eteklerindeki bir köyde yaşayan Ahmet’in kapısına bir gün değerli bir at gelir ve ne yaparsa yapsın gitmez, gelenek odur ki böyle bir durumda atın sahibi kim olursa olsun at geri verilmez. At nam salınca sahibinin bir Osmanlı Paşası olduğu öğrenilir ve paşa geleneğe rağmen atı geri ister. Ama at geri verilmez olaylar büyür Ahmet zindanı boylar at yine de verilmez. Zindanda bir şekilde paşanın kızı Gülbahar Ahmet’i görür ve âşık olur. Daha sonra olaylar daha farklı noktalara gelir. Ahmet’in aşkı için çıkan kimsenin geri dönemediği Ağrı dağına çıkması gerekir. Peki, ne olur Ahmet dağdan geri dönebilir mi? At geri verilir mi? Âşıklar kavuşur mu? Ay ortasında yazar üzerine ay sonunda da okuduğumuz kitapları üzerine sohbet edeceğiz. Bize katılmak isterseniz mesaj atmanız yeterlidir.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,1bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.