Merhabalar. Öncelikle söylemeliyim ki Livaneli'nin kitaplarını sebebini bilmediğim bir şeklide okumayı erteliyordum. Tahmin edersiniz ki üzüldüm bu kadar geciktirdiğime. Kitapla ilgili ilk söylemek istediğim şey akıcılığı ikincisi de beklediğimden daha az olan çarpıcılığı. İlerde yazmış olduğum spoiler kısmında çarpıcılığının neden beni istediğim kadar çarpmadığından da bahsetmiş olacağım. Kitabın konusu gerçekten güzel ve etkileyici. O kadar fazla inceleme ve yorum var ki bu kitap hakkında konusunu buraya yazmama gerek kalmadığını düşünüyorum. Livaneli'nin akıcı ve sürükleyici dili sizi kitaba bağlıyor ve aklınızdaki sorularla okuma isteğiniz asla sönmüyor ve hatta belki benim gibi bir günde bitiriyorsunuz kitabı. Konu her ne kadar özgün olsa da aslında dünya edebiyatında bu konuya dair kitaplar bulunuyor bunu da ilerdeki spoiler içeren kısımda yazacağım. Tam da bahsettiğim bu sebepten ötürü ben sonundaki birkaç olayı kitap boyunca sorguladım ve bazı şeyleri kitabın ortalarına doğru çözdüm. Tabii bunun sebebi benim bu türlerde kitap okumam da olabilir çok fazla düşünüp seçenekler oluşturmam da. O yüzden kitabın herkeste çarpıcılık seviyesinin değiştiğini düşünüyorum. Ama tahmin etsem de konu o kadar etkileyici ki okuduğunuzda bir dumura uğrama hissi bırakıyor. Ayrıca kanımca bazı olaylar ve kişilerin karakterleri yer yer sığ kalmış. Yine de sürükleyiciliğine ve etkileyiciliğine bakarsak değerdi diyorum. Herkese rahatlıkla tavsiye ettiğim gayet akıcı ve sürükleyici bir roman sunmuş bize Livaneli. Okumak isteyenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim. *SPOİLER* Öncelikle şu benzer konulu dediğim kitap "Asla Ayrılmayacağız". Burada da başkahramanımız olmayan bir kardeşini var olarak gösteriyor ve tüm yaşadığı olumsuzlukları onun yarattığını düşünüyor. Bu yüzen kitabın konusu ne kadar farklı olsa da tamamen özgün diyemeyiz. Ama tabii ki bu bahsettiğim kitap Livaneli'nin kitabından yaklaşık bir yıl sonra basılmış bunu da es geçmeyeyim. Ludmilla'nın eşcinsel olması kitabın gidişatına göre şaşırtsa da bende büyük bir etki yaratmadı. Bunu da özellikle bu tarz durumların artık çok daha fazla gündemde olmasına bağlıyorum. Kitabı 2015'te okusaydım beni çok daha fazla etkileyeceği de aşikar. Katilin Muharrem olduğunu tahmin etmiş miyim, açıkçası hayır. Çünkü sizler de fark etmişsinizdir ki kitapta bir süreden sonra katili değil de Mehmet hikayesini merak etmeye başlıyorsunuz bende böyle oldu en azından. Güzel de oldu açıklaması. Yaklaşık iki yüzüncü sayfalarda yani Mehmet'in sözüm ona Ahmet'i ziyaret etmesi ve hiç kimsenin onu görmemesi ayrıca adamın sabah yaşadığı görülerin Mehmet'in anlattığı kadar ayrıntılı olması beni aslına Mehmet ile Ahmet'in aynı kişi olduğundan emin hale getirdi, tahminlerim yanlış çıkmadı. Yani karakterler yer yer sığ olarak geçilmiş ve olaylar bir anda sindiremeden ardı ardına açıklansa da gerçekten okumaya değer bir kitaptı. Buraya kadar sabırla okuduysanız sizlere çok teşekkür ediyor iyi günler diliyorum...:)

Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,8bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ceren