Gönderi

Belki de söylemeye gerek yok, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu "burası-orası, uygar-vahşi, red ve inkar" üzerine kurulu bakış açısının dayanakları, ne yazık ki, sadece kaba zor, kuvvet ve şiddet olmuştur. Başka hiçbir şey değil. Sadece şiddet. Şiddetin verdiği kör güven ve cesaret. Sözü uzatmaya gerek yok, 5 Mayıs 1927 tarihli vakit gazetesinde yayınlanan şu çok kısa cümle her şeyi çok iyi anlatmaktadır: "Türk'ün süngüsünün görüldüğü yerde Kürt sorunu yoktur..." Bu politikanın çok acı sonuçları ortada; yirmiden fazla Kürt ayaklanması, onbinlerce insanın ölümü, yüzlerce idam sehpası, yüzlerce köy ve yerleşim biriminin yıkılması, kin ve nefretin kök salması, yüreklerin kararması, karanlığın, korku ve vahşetin egemenliği, uçurumların derinleşmesi, müzmin bir huzursuzluk, devamlı bir teyakkuz, durmadan kanayan bir yara.
Sayfa 86 - İthaki Yayınları
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.