Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

592 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
GÖR BENİ: İKİ DEVRİN HİKAYESİ
Bitiyor diye üzülürsünüz ya.... idareli okursunuz. Beyniniz biraz bulanık olsa eliniz kitaba gitmez, ola ki bir kaç detayı kaçırabilirim diye. Böyle oldu. Bu kitaba aşık oldum. Uzun zaman sonra ilk kez her satırı hem ruhuma hem de beynime öylesine derinden hitap etti ki, son zamanlarda okuduğum en iyiler listesinin üst sıralarına oturdu, ‘Gör Beni’. Duyduğuma göre kurgunun devamı ‘Duy Beni’ ismiyle yoldaymış. Bu beni çok mutlu etti. Bilgime bilgi, ruhuma mutluluk ve hüzün kattı bu roman. Yazar genç yaşına rağmen derin bilgi birikimini ve huzurlu kalemini öylesine mütevazı bir üslupla geçirmiş ki kitaba, ilmek ilmek.. Yüreğimle alkışlıyorum kendisini... Kitabın konusu ile ilgili yazmayacağım, şayet başlıkta açıkça belirtilmiş: ‘İki devrin hikayesi’ Fred öğretmenin dersleriyle öğrencilik yıllarınıza geri dönecek, dinler tarihi konusunda yeni bilgiler edineceksiniz. Hem Cumhuriyet’imizin sancılı gençlik yıllarına, hem de masum bir aşk hikayesine tanıklık edeceksiniz. Bir ülkü kız tanıyacaksınız ki, bence ömür boyu kendisini unutamayacaksınız... Şimdiden iyi okumalar diliyorum... ALINTILARIM GELSİN • Ancak dikkatten kaçabildiğin kadar ıssızdın ve istediğin zaman ıssız olabildiğin kadar da özgür. Issızlıktı insanı kendine getiren. Issızlığımızda hissettiğimiz konfor kadar gerçek değil miydik kendimize? 30 • İnsanın kavgası kiminle olursa olsun, derdi kendiyle değil miydi? 51 • İnsan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının hiç bir anlamı yok. 67 • O gereksiz kavgacı naralar İslam’ı gerçekten yaşamayanlarca anlatılır. İslam’ın savunulmaya ihtiyacı yoktur, şirk koşmaktır bu! İslam’ı yaşarsın, etrafındaki herkese örnek olacak bir zarafet ve kudrette yaşarsın, gerisi teferruattır. Önce insan olacaksın. Sonra Hristiyan, Musevi ya da Yahudi. • Fikirler ne kadar zıt olursa olsun karşımızdakini yargılarken vicdanımızdaki adalet değil miydi insanlığımızın rahmi? 139 • ...varoluşunun tamamını sorgulayan, hissettiği gibi yaşayamayan, günbegün daralan sınırların içinde yok olan biri nasıl iyi olabilir ki? Özgürlük lazımdı insanın ‘kendine’, düşünme özgürlüğü, yanılma özgürlüğü, hata yapma özgürlüğü... 211 • Hayatta en çok vakit geçirdiğin beş kişinin karışımına dönüşürsün demişti, yazarın biri... (Emmanuel James) 215 • ...Yaşadığımız, yaşamayı seçtiğimiz her şey. Bizdik. Seçimlerimizdik Biz. Girmeyi seçtiğimiz kapı, yürümeyi seçtiğimiz yolduk... Olacağımız kişiyi seçe seçe, olduğumuz kişiye dönüşmemiş miydik? 229 • Rüzgar gibi geçecek, gecenin karanlığında, özgürlüğün tadında mahalleye, İstanbul’a, Vatan’a, dünyaya...hayata ‘Gör Beni!’ diyecekti. ‘Ben de buradayım! Varım! • Kendimizden başka bir canın iyiliği için hayata yalvardığımızda doğuyordu insanlığımız. Belki de bu yüzden habire doğuruyorduk, kendimizden başkasını sevebilelim diye... 25 • Hayatın en verimli terapilerinden biri acıyı paylaşmak değil miydi? 268 • Yaralandığında, yolundan saptığında, öz merkezinden uzaklaştığında karanlık gerekliydi insana, yüzleşmek, iyileşmek, öz yoluna dönmek, kendi merkezinde durmak için karanlık insanlar giriveriyordu hayatımıza, bizi silkeliyor, anlamaya hazırsak neyin daha önemli olduğunu bize hatırlatıyor ve özümüzü korumak için için mücadeleye sokuyorlardı bizi. Kendini gerçekleştirme diyorlardı buna ve kendini ne kadar gerçekleştirebildiğindi hayatta tek aslolan. 376 • Kimsin sen? Kim olmaya karar verdin. Kendini seçtin mi? Yoksa başkalarının seçimlerinden mi etkilendin? Unutma, sen sadece olmaya karar verdiğin kişisin. 376 • İlmiyenin fikri bile cennette bir düşünceydi. Hissettiklerimiz değil miydi cennetimiz ya da cehennemimiz? 392 • Bilmiyordu Selim, ama yeniden doğacaktı. Ve mutlak yalnızlık yeniden doğumun tek şartıydı. Ancak yeniden doğmayı göze alabilenler, mutlak kabul ettirildikleri şeylerden soyunmaya karar verip gerçeğin peşine düşmeye cesaret edebilenler, sonunda kendilerine kavuşacaklardı. Çünkü insan katman katmandı ve kendinden soyunmadan, ön yargılarını kurban etmeden öze inmek belki de imkansızdı. 439 • Ağladı ülkü... uzun süredir ilk defa kendini bıraktı ve hayata ağladı. Kaybettiği her şey için, hak ettiği ama sahip olamadığı gibi şeyler için saldı gözyaşlarını. Kabul etmek istemese de zihninin her köşesine yayılmıştı Selim, düşünmüyormuş gibi yapsa da onun hissi vardı kalbinde. Bir tohum gibiydi bu his, bir gün gelir filizlenir umudu vardı. Selim vardı ve artık onu kendinden silmek zorundaydı. Varlığından böylesine beslendiğini anladığın anda o şeyi silmek zorunda olmak nasıl da yıkıcıydı. Savaşlar görmüştü insanların birbirlerini öldürdüğü ama en büyük acımasızlık galiba birini unutmak zorunda olmaktı. Ondan kalbini kurtarmak için kalbine bulaşmış olduğu kısmı kesip atmak, gerekirse kalpsizleşmek lazımdı.
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,9bin okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.