Teknoloji ve ilerleme denilen şey gittikçe daha da
büyüyen devasa bir bilimsel teknik mekanizmayı inşa etmekte, bu mekanizma içinde insan kaçınılmaz olarak bireyselliğini kaybetmektedir. O bu mekanizmanın bir parçası olmaktadır. Aldous Huxley geleceğin insanını, kendi yarattığı teknolojinin bir ürünü, sun'i insan olarak görmektedir. Genetik biliminin ilerlemesiyle devasa laboratuvarlarda insan embriyosu, belli bir plana -reçeteye- uygun olarak işlenecektir. Burada bilim vasıtasıyla birbirinin aynısı insanî varlıklar, ''kopyalar'' halinde üretilecektir. Onların bir şahsiyeti olmayacaktır. Bunun yerine ''optimal özelliklere'' sahip olacaklardır.(...) Aldous Huxley bu teknik ütopya perspektifini absürt bir alana taşımaktadır. Alaylı bir şekilde diyor ki:"2500 yılında yeni mükemmel bir dünya hakim olacak. Bu dünyanın prensibi eşitlik, aynılık ve istikrar olacak. Bu dünyada temel bilim biyoloji olacak ve onun araçlarıyla aynı tip makinelerde, aynı tip insan, binlerce ikiz kuluçka makinesinden elde edilecek... "
Bu" mükemmel dünyada" günahkar insanlar bulunmayacak, sorumlu olmayacak ve cezalandırılmayacak, yalnızca mekanizmadan çıkarılacak kusurlu bireyler olacaktır. Böyle bir dünyada iyilik de kötülük de, hatta gâye, muamma, şüphe ve isyan da olmayacak. Dram bertaraf edilecek ve ütopya kurulmuş olacaktır.
Sayfa 244 - DRAM VE ÜTOPYA