İçimizdeki Şeytan okuduğum en güzel romanlardan biriydi diyebilirim. Elimden düşüremediğim, sabah vakit bulamazsam gece okuduğum ve ufkumu genişlettiğine inandığım bir roman. Betimlemeler, karakterlerin düşünceleri, hareketleri bir bütün olarak beni tesirleri altına aldırlar ve bitirdikten sonra bile uzun uzun düşünmeme neden oldular. Sayfaları işaretleyerek, ufak notlar alarak okumanızı tavsiye ederim çünkü ardından dönüp baktığınızda kitabı çok daha iyi anlamış olduğunuzu fark ediyorsunuz. (Bu her kitap için geçerli olabilir ve bence çok keyifli :,) Fikirler, düşüncelerin ve duyguların çok iyi yansıtıldığını düşünüyorum. Okurken karşımdaki bir insan için mutlu oldum, bir arkadaşıma sinirlenir gibi sinirlendim; hayal kırıklıklarını, üzüntülerini derinden hissettim. Ömer ve Macide... Ah, bu ikiliyi unutamayacağım. Aklımda her zaman onlar için bir yer olacak. İçimizdeki Şeytan... Bizi yaptığımız davranışlara yönlendirdiği iddia eden bu şeytanın varlığı bütün kitap boyunca tartışılıyor aslında. Kitabın sonunda karakterlerin katettikleri yola bakınca "Vay be! Nasıl bir yolculuktu böyle?.." diyorsunuz. Kitaptan koptuğum anlar yok denecek kadar azdı. Kesinlikle tavsiye ediyorum :) Şunu söyleyerek bitirmek isterim -Biraz spoiler gibi olabilir-: Sevgi her zaman her şeye yetmez, bazen sevdiğin için bırakman gerekir. İkiniz için de en iyisi olanı görüp fedakârlık yapman ve bırakman...

İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · The Roman Yayınları · 2019172bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

NK