Fenomenoloji, ilkin genel bir anlam teorisi ve bununla birlikte tecrübenin söylenebilirliğini sunar, ikinci olarak, Epoché’de aracısız yaşantıya mesafelidir ve diğer yandan gelenekler bağlamında -eleştirel bir biçimde hususileştirilmesi gereken- hermeneutik mesafe için de modeldir, üçüncü olarak dilsel anlamın ön yüklemsel tecrübe yapılarına yerleştirilmesini, hermeneutiğin dilsel olmayan belgelere genişlemesini olanaklı kılar. Zıttı olacak şekilde Fenomenoloji de hermeneutik koşullara ve varsayımlara bağımlıdır ki bu koşullar, Husserl’de ‘algının kavrama ve yorumlama karakteri’ndeve tecrübe ufuklarının ‘yorumlanması nda dile gelir. Benzer bir tekabülü Ricœur, Fenomenoloji ve analitik felsefe için iddia eder.