Gönderi

DİSK'in kuruluş toplantısı 14 Ocak 1967'de yapılır ve toplantıya katılanlar, "Biz aşağıda imzası bulunan sendika yöneticileri, yeni bir işçi konfederasyonu kurulmasını, bu konfederasyonun isminin TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU olmasını kararlaştırdık. Karar oybirliği ile alınmıştır," şeklinde bir karar alır. Kararın altında imzası bulunan sendikalar ve yöneticiler ise şöyledir: Maden-İş (Kemal Türkler), Tekstil-İş (Rıza Güven), YİS (Suat Şükrü Kundakçı), Lastik-İş (Rıza Kuas), Kimya-İş (Necat Akbay), Basın-İş (İbrahim Güzelce), T. Gemi Adamları Deniz-İş (Rüştü Güneri), Türk Maden-İş (Mehmet Alpdündar), Toprak-Su (Tuncer Kocamanoğlu), Taşıt-İş (A. Fikri Altay), Yapı-İş (Emrullah Akdoğan), Türkiye-İş (Cemal Akın), Pancar-İş (Cevat Gümrükçü), Petkim-İş (Mehmet Kılınç), Bank-İş (Nusret Önsüer) Kuruluş kararının ertesi günü, kararı alan sendikalar tarafından bir basın bildirisi yayımlanır. Bu bildiride Türk-İş çok sert bir dille eleştirilmekte ve DİSK'in kuruluş nedeni anlatılmaktadır. Sendikalar Türk-İş'e yönelik eleştirilerini şöyle sıralamışlardır: Türk-İş Konfederasyonu bir işçi örgütü olmaktan çıkmıştır. • Türk-İş, Amerikan hükümetinin para yardımı ile ayakta durmaktadır. • Türk-İş, işçi haklarını ayaklar altına almıştır. Türk-İş, iç ve dış sömürücüler doğrultusunda yürümektedir. • Türk-İş, partiler üstü politika diyerek, işçi davalarını savsaklamıştır. • Türk-İş, işçi sınıfının etkin bir rol oynamasını engellemeye çalışmıştır. Türk-İş, Türkiye gerçeklerine göre değil, iç ve dış sömürücülerin tavsiyelerine göre hareket etmektedir. • Türk-İş, işçilerin insanlık onuruna yaraşır bir hayata kavuşmasına değil, kendi başında bulunan kişilerin çıkarlarına önem vermektedir. Bildirinin devamında, sıralanan bu nedenlerle artık Türk-İş'in içinde kalarak bu örgütün düzeltilmesinin imkansız hale geldiği ve "işçileri gerçekten temsil eden" bir konfederasyon kurulmasına karar verildiği belirtilmektedir. Bildiri, DİSK'in kuruluş amacını ise şöyle ortaya koymaktadır: Konfederasyonumuz, işçi sınıfının ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınması ve yüceltilmesi için çalışacaktır. Konfederasyonumuz, Anayasa'da öngörülen köklü dönüşümlerin mutlaka gerçekleştirilmesine hizmet edecektir. Konfederasyonumuz, Türkiye'nin geri kalmışlıktan kurtarılması için bilimi en geçerli önder sayacaktır. Konfederasyonumuz, işçi sınıfının kendi sınıf bilincine daha süratle erişmesi için önüne dikilen tüm engelleri aşarak, emeği en yüce değer sayan bir açıdan eğitime büyük önem verecektir. DİSK' in kuruluşu şüphesiz ki devlet tarafından da izlenmektedir. Adı önce Özel Harp Dairesi, sonra da Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak değişen Seferberlik Tetkik Kurulu -ki Gladio'nun ya da aynı anlama gelmek üzere kontrgerillanın merkezinin burası olduğu çokça iddia edilmiştir- 24 Şubat 1967' de Tuğgeneral Recai Engin imzasıyla bölge başkanlıklarına bir yazı gönderir ve DİSK'ten bahsederek DİSK hakkında araştırma yapılması için kimi sorular sorar. Seferberlik Tetkik Kurulu'nun ilgili yazısı şöyledir: 1- Solcular Türk işçilerini kendi siyasi emellerine alet etmek amacı ile TİP Malatya Kongresi'nde alınan kararın bir sonucu olarak Türk-İş Konfederasyonu'nun karşısına Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu namı ile anılan bir teşkilatla çıkmış ve bugüne kadar aşağıda belirtilen federasyon ve sendikaları ele geçirmeye muvaffak olmuştur. a) Maden-İş Genel Başkanlığı b) Kimya-İş Genel Başkanlığı c) İstanbul Basın-İş Genel Başkanlığı d) Lastik-İş Sendikası. 2- Çalışmaları zararlı yönde olduğu tahmin edilen DİSK hakkında aşağıda belirtilen konularda bölgeler bilgi toplayarak Kurul'a göndereceklerdir. a) Bölgenizde DİSK faaliyeti var mıdır? b) DİSK mevcut işçi teşekküllerinin federasyon veya sendika olarak hangi kademelerini ele geçirmiştir? c) Yöneticileri kimdir, üye sayısı nedir ve hangi iş kollarında faaliyet halindedirler? d) Federasyon ve sendikaları ele geçirmek için sarf ettikleri gayret ve uyguladıkları tema nedir? e) DİSK tarafından ele geçirilmiş federasyon ve sendikaların işverenlerle münasebetleri nasıl yürütülmektedir? f) DİSK'in faaliyetlerine mukavemet eden işçi federasyon ve sendikalarının mukavemet teşkilatı nasıldır? g) DİSK'in üye aidatı dışında mali destek imkanları nedir ve nerelerden temin edilmektedir? h) DİSK'e bağlı federasyon ve sendikaların partilerle ilişkileri i) İşçi olmayanların federasyon veya teşekküllerle olan ilişkileri ve bu yöndeki çabaları nelerdir? j) Bu teşekküle üye olmuş teşkilat mensubumuz var mı? (Koç ve Koç, 2008: 97-98) Devletin ve Seferberlik Kumlu'nun endişeleri yersiz değildir; çünkü DİSK'in kuruluşundan sonra işçi eylemleri giderek yoğunlaşacak, Türkiye'nin 1968'ine sadece gençlik eylemleri değil işçi eylemleri de damgasını vuracaktır. Gökhan Atılgan, 1968'de gerçekleşen işçi eylemlerini İbrahim Kaypakkaya'ya atıfla şöyle sıralamaktadır: Mayıs ayında Foster Wheeler şirketinin Ankara şubesindeki işçiler Amerikalı yöneticilerin baskısına grevle cevap verdi. Temmuz' da, İstanbul Şişli' deki fırıncılar ücretlerine zam talebiyle çalıştıkları fırını işgal ettiler. Aynı ay, Balıkesir'de kadınlı erkekli orman işçileri sendikaya üye oldukları için işten atılınca Balıkesir Orman Fidanlığı'nın kapısını tutarak içeriye yeni işçi alınmasını engellediler ve şehirde sessiz bir yürüyüş yaptılar. Ağustos başlarında, İstanbul Alibeyköy' deki Finifis Branda Fabrikası işçileri yetersiz buldukları sendikalarından istifa ederek yeni bir sendika kurdular. Örgütlenmeye öncülük eden dört arkadaşları işten atılınca oturma grevine gittiler. Kasım'da Samsun Tekel Başmüdürlüğü işçileri işlerinden atıldıkları için Ankara'ya yürümeye başladılar. Yine Kasım' da Magirus otobüs karoseri ve montaj fabrikasında çalışan işçiler sendika özgürlüğü, iş güvenliği ve ücret zammı için çıktıkları grevi işverenin tüm çabalarına rağmen kararlılık ve başarıyla sonuçlandırdılar. Bununla aynı günlerde Keban Barajı'nda çalışan işçiler greve gittiler ve işe devam etmek isteyen yabancı işçilerle çatıştılar. Amaçlarından biri yabancı işçilerin kendilerinden iki kat daha fazla ücret almaları biçiminde tezahür eden ayrımcılığa son vermekti. İşçi sınıfının bütün bu eylemleri içinde en dikkat çekici olanı 4 Temmuz 1968'de İstanbul'daki Derby Lastik Fabrikası'nın işgaliydi. İşçilerin fabrikayı işgal nedeni, kendi öz iradeleriyle tercih edip üye oldukları DİSK'e bağlı Lastik-İş yerine TÜRK-İŞ'e bağlı Kauçuk-İş sendikasının düzmece evraklarla yetkili sendika ilan edilmesiydi. (Atılgan, 2017: 335-336) Ancak DİSK'in Türkiye siyasetinde çok daha etkili bir rol oynayacağı dönem 1970'li yıllar olacak; DİSK önce 1 5 - 16 Haziran eylemleriyle Türkiye'nin 1970'li yıllarının açılışını yapacak, sonra da bütün bir on yıla damgasını vuran bir işçi örgütlenmesi haline gelecektir.
24 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.