Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Hayata doğru! Hayata doğru!"
Merhabaaa. Otobiyografik üçlemenin ilk kitabı olan Çocukluğum, dedesinin küçük Aleksey'e şöyle demesiyle biter. "Aleksey, sen benim boynuma asılı bir madalya değilsin, boynuma yük oluyorsun. Burada artık sana yer yok. Artık hayata atılmalısın." Serinin ikinci kitabı olan Ekmeğimi Kazanırken ise Aleksey'in "Ben de insanlar arasına karıştım." demesiyle başlar. Böylece Aleksey 8-9 yaşlarında hayata atılır. İlk olarak kundura mağazasında çırak olarak işe başlayan Aleksey, daha sonra anne tarafından bir akraba olan bir evde mimarın yanına çırak olarak işe girer. Evde yaptığı işler ise yerleri silmek, bulaşıkları yıkamak, merdivenleri temizlemektir. Sabahın erken saatlerine kadar bu tür işleri yapan Aleksey'e iyi yürekli patronu, mimarlığın inceliklerini de öğretmeye çalışır ama evdeki kadınlar buna engel olur. Bu zor şartlara dayanamayan Aleksey bir gün evden kaçarak bir gemiye biner ve orada aşçının getir-götür işlerini yapıp bulaşıkları yıkar. Akrabası olan mimarın yanına gelip tekrar çalışacak olan Aleksey –toplam 3 defa– kuş avcılığı ve kutsal resimler mağazasında tezgahtar çıraklığı da yapar. Bu dönemlerde Aleksey kitaplara merak salar ve gün geçtikçe kitaplardaki insanın evde, sokakta, çalıştığı yerlerde gördüğü insanlardan farklı olduğunu anlar. Tek fark insanlarda değildir. Bulunduğu yer olan Nijniy-Novgorod şehri yılın çoğu ayı kar altındayken Paris, Londra gibi şehirler böyle kötü hava şartları altında değildir. Aleksey her anlamıyla kitaplardan farklı bir hayat yaşamaktadır. Kitapları okudukça 'bazı şeyleri' merak etmeye başlayan Aleksey neden insanların birbirlerine karşı hayvanca tutum aldığını, niye her zaman şiddete başvurduklarını –hakkını savunmak için değil, zaman geçirmek için–, niçin hiç kimsenin geleceğe yönelik bir amacı olmadığını, kötü bir durum yaşadıklarında neden bu durumu değiştirmek için hiçbir şey yapmayıp beklediklerini ve erkeklerin kadını eğlence amacı görmesinin yanı sıra kadınların niye kendi kendilerine düşman olduğunu kendi kendine sorar. İncelememi, Artık 13 yaşına gelen Aleksey Maksimoviç Peşkov'un ya da gelecekte Sosyalist gerçekçilik akımının öncüsü olacak olan Maksim Gorki'nin şu alıntısıyla bitiriyorum: "Ben insanları çok seviyorum. Kimseye de acı vermek istemem. Ama duygusal olmak doğru değil; korkunç gerçek, güzel yalanların kelimecikleriyle gizlenemez! Hayata doğru! Hayata doğru! Yüreklerimizde ve beyinlerimizde bulunan bütün iyi ve insanca şeyleri hayatın içinde eritmek gerek!" (syf.392)
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki · Yordam Kitap · 20186,7bin okunma
·
378 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.