Gönderi

Ben, dedi, okuduğum kitabın kahramanlarını sev­mek isterim; onları dostum farz ediyorum, hep kendile­riyle beraber yaşıyorum ve yanımdan ayrılmalarını iste­miyorum. Onun için bir kitabın kahramanını... Hatta pek çok sevmeliyim. Senelerce aynı kitabı tekrar tekrar oku­duğum vardır. Öyle bir kitap arıyorum ki bütün hayatım­da bıkmadan hep onu okuyayım. - Müfritsiniz. - Belki; bence kitap demek bir defa oku­mak için yazılan şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız ka­rışmalı. Değil mi? Bir musiki parçası gibi... Her vakit baş­ka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az. - Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak ka­dar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muhar­rirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir ara­sındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkanı kalır mı?
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.