Ferzan Özpetek'in ilk romanı. Sinema eğitimi için İtalya'ya gidişine kadar ki İstanbul yaşantısından izler taşıyor. Mesafelerle ölçülebilen uzaklığın kişiyi bir şehre ait olmaktan alıkoyamayacağını önemli olanın şehirde yaşamak değil, şehri yaşatmak olduğunu gösteriyor.
Her be kadar kitabın arka kapağı ilgi çekici, kişide merak duygusu uyandırsada çok basir bir kurgusu var. Açıkçası üzülerekten, okumanın zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.