Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

391 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Öncelikle kitabı okumama vesile olan, gerek kitaptan sayfalarla gerek uzun ses kayıtlarıyla sürekli rahatsız etmeme rağmen 9 gün boyunca spoiler vermeden beni sakinleştiren kıymetli dostuma çok teşekkür ediyorum Gelelim kitabımıza... Hikayemiz Feride'nin çocukluktan başlayarak defterine anılarını yazmasıyla başlıyor. Daha sonra bu defter bir nevi günlüğe dönüşüyor. Feride'nin çocuklukta kendisini büyüten kadından aniden koparılması, annesinin ölümü, babasının onu bir yatılı okula bırakıp gitmesi ve ardından onunda ölümü, büyüdüğü topraklardan dilini bile bilmediği topraklara hatta hiç tanımadığı akrabalarının ortasına bir anda bırakılmasının onda yarattığı travmanın hayatını nasıl etkilediğini görüyoruz. Feride daima sevdiklerini kaybettiği için kendisinde kaybetme korkusu var. Aynı zamanda da şiddetli bir sevgi açlığı. Hayatı boyunca hep yeni durumlara alışmak zorunda kalmış, yaşamak için çırpınmış. Duygularını hırçınlıkla ve yaramazlıkla saklamış. Sürekli kavga çıkararak ilgi beklemiş. - Zaten o yüzden en çok Kamran'a zıt gitmiş. Bana kalırsa Feride'nin Kamran'a "senden nefret ediyorum" dediği yerler Kamran'a "seni çok seviyorum" diye haykırdığı yerlerdi.- Kamran ise yakışıklı, çapkın bir kibar aile çocuğu. Buna karşın Feride'ye zaafı var. İtişe kakışa büyümelerine karşın birbirlerini çok seviyorlar. Feride'nin sevgi açlığı var demiştim. Ömründe en azından bir kişi, her şeyden çok kendisini sevsin tamamıyla kendinin olsun istiyor. Ve bu kişinin Kamran olmasını. Nişanlı olmalarına rağmen Feride sevgisini yine hırpalayarak yansıtıyor, sevdiğini hemde çok sevdiğini Kamran'a gösteremiyor. Bunu ilerleyen bölümlerde kendisi de "ben sevmeyi bilmiyordum" diyerek itiraf ediyor. Kamran sevilmediğini sandığı bahanesiyle Feride'yi aldatırken Feride kendi tabiriyle en sevilen olmadığı için herşeyi ardında bırakıp gidiyor. Asıl hikaye zaten Feride'nin Anadolu'daki yaşadıkları. Ben ağırlıklı olarak bir aşk hikayesi zannetmiştim fakat Feride'nin muallimelik maceralarını daha çok okuyoruz. Zeyniler köyüyle başlayan sürgünlüğün Kuşadasına kadar nasıl, ne koşulda ilerlerdiğini okuyoruz. Burada değinmeden edemiyeceğim küçük Munise'yi ilk anlattığında nasıl hüzünlendiysem son anlattığında da o kadar ağladım. Ve tabiki Hayrullah Bey... Bu tür insanların sadece romanlarda olabileceğini düşündüren, temiz yürekli adam. Özellikle sonlarda tam ağlamaklı olduğunuz anda Feride ile evlendikleri gün yaşananlar o kadar komikti ki, kahkahalarla güldüm. Yazar art arta iki duyguyu ustalıkla vermeyi başarmış. Son olarak şöyle bir ikilem yaşadım. Ne sebeple olursa olsun bir kadın aldatılmayı asla haketmez. Bu nedenle Kamran'a dönsün istemiyordum. Fakat Feride o kadar seviyordu ki bir an önce beraber olsunlar istiyordum. Sanırım Eylül romanında dendiği gibi kendi gıdasıyla zehirleniyordu Feride. Hem deli gibi istiyor hem istemiyor. Velhasıl kelam mutlu sonla bitti romanımız. Şunu da söylemek isterim ki romanda şöyle bir durum var. Kamran birçok kızla birliktelik yaşıyor, evleniyor vs. fakat bunlarda bir sıkıntı yokken Feride'nin bir sevdiği olması dedikodusu bile Kamran için kabullenmesi zor bir durum oluyor. Aynı zamanda yazarın özellikle Feride'nin defterin sonuna eklediği hikaye ile onu 'el değmemiş' olarak belirtmek istemesi sinir bozucuydu. Tabi dönemini, hatta günümüzü bile düşününce normal fakat bu ayrım, bu yaklaşım çok çirkin. Feride'nin sürgünlüğü bana Sezai Karakoç'un "senin kalbinden sürgün oldum ilkin, bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği" kıtasını da hatırlattı. Her şeyiyle su gibi okuduğum,beni çok etkileyen bir roman oldu. Şimdiden en sevdiklerim arasına girdi. İyi okumalar..
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılap Yayınları · 1974101,8bin okunma
·
43 görüntüleme
Aleyna okurunun profil resmi
En sevdiğim kitap olduğunu öğrendikten sonra okuman büyük bir incelikken incelemende ithafta bulunman da jest oldu canım dostum. Kitabın seni etkileyen bölümlerini benimle paylaşman rahatsızlık değildi aksine yaşadığın duyguları seninle yaşadım, güzel hatırlatmalar oldu benim içinde. Kitabı beğenmen beni mutlu etti. ♥️
Elif okurunun profil resmi
Okurken Feride diye seni kafamda canlandırdım hep 😂 Neden bu kadar sevdiğini anladım. Feride'nin gülmesi, zaman zaman hırçınlaşması, sevinmesi, üzülmesi, zarafeti tamamıyla sana benziyordu. Bu yüzden sanırım bu kadar çok mutlu sonla bitsin istedim. Umarım bizde kendi hikayelerimizi mutlu sonla bitiririz, çok, pek çok sevilen dost 🤍
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.