Gönderi

376 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazarın peşine birkaç yerde düşüp en sonunda bir fuarda kendisine imzalattığım kitabı “Heba”. İmzasının üstüne ‘Huzur Dileğiyle’ yazmıştı ve kitaba başlarken acaba yazar neden böyle bir not düştü diye epey düşündüm. Kitap bitince anladım ‘heba’ olan hayatlara şahit olup ruhu sarsılan okurunun gerçekten huzura ihtiyacı olduğunu.. Karakterimiz Ziya’nın hayatını okurken kimi zaman bir rüyada kimi zaman bir gerçeklikte zannediyoruz kendimizi. Birden gerçekleşen mekan ve olay geçişleri, karmaşık duygular bizi biraz yorsa da oldukça tatmin de edici. Bazen Güneydoğu’da Harran Ovası’na sınır karakollarına gidiyoruz bazen kendimizi İstanbul’da buluyoruz; kimi zaman Kenan’ın köyünde kimi zaman da Zeki’nin köyünde. Hani hepimizin hayali olan o ‘şehir hayatından kaçıp sakin bir köyde inzivaya çekilmek’ fikrini hayata geçiriyor Ziya. Ama insanlar hiç masum değil hatta çok acımasız.. Yazarın dili genelde çok süslü ve edebi olsa da burda epey akıcı hatta fazlaca halkın içinden. Akıcı bir eser okumak rahatlatsa da epey küfür içeriyor bu biraz rahatsız edici ama kitabı okumaya değer diyebilirim. Heba olan insanımız için..
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,601 okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.